Hastalık Kontrol ve Engelleme Merkezleri’ne göre elleri yıkamak ve sıklıkla dokunulan yüzeylerin dezenfeksiyonu ve temizliği koronavirüslerin yayılmasına karşı en etkili iki yol olarak tanımlanmaktadır. COVID-19 yayılırken, insanlar büyük ihtimalle elleri düzgün yıkama tekniklerini ve hangi ev temizlik malzemesinin koronavirüsü öldürebileceğini öğrenmektedirler. Peki ya araç dezenfeksiyonu ?
Eğer arabanızda bulunmuş bir kimse veya siz hastalık septomlarını gösterirseniz, öncelikle sıklıkla dokunulan yüzeylerin temizlenmesi gerekir. Oto Test Merkezi’nin Operasyon Müdürü Jennifer Stockburger’a göre bunlara direksiyon, kapı kolları, vites kolu, her bir buton veya dokunma ekranı, cam silecekleri, dönüş sinyallerinin çubukları, yolcu ve sürücü kapılarındaki kol dayanakları, koltuk ayarlama düzenekleri da dahildir.
Eğer çokça yolcu taşıyan kiralık bir araç, örneğin taksi şoförü, veya paylaşımlı araç sürücüsüyseniz veya birçok COVID-19 vakasının görüldüğü bir yerde yaşıyorsanız düzenli olarak temas edilen yüzeyleri temizlemeniz bir zorunluluktur.
Ayzer ilaçlama; Profesyonel ekiplerimizden araç dezenfeksiyonu ve ilaçlama hizmeti
Yada iletişim sayfamızdan bilgi alabilirsiniz.
Ne var ki araç içi mutfak tezgahına veya banyo lavabosuna göre daha az dayanıklıdır. Peki bu yüzeylere zarar vermeden araç içi dezenfekte işlemi nasıl gerçekleştirilebilir?
Hastalık Kontrol ve Engelleme Merkezlerine göre %70’ten daha az alkol içeren çözeltiler, koronavirüse karşı etkilidirler. Yanfeng Otomotiv İç Mekanları’nda Küresel Yenilik Genel Müdürü olarak görev yapan Jeff Stout’un söylediğine göre araç içlerinin neredeyse her çeşit yüzeyi izopropil alkol ile temizlenebilir.
Her ne yapılırsa yapılsın hidrojen peroksit veya çamaşır suyunun araç dezenfeksiyonu işleminde kullanılmaması gerekmektedir. Kullanılması durumunda yüzeylerdeki koronavirüsleri öldürürken arabanın kaplamalarına da zarar verilmesi kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca arabaların dokunmatik ekranlarında amonyak bazlı temizleyicilerin kullanılması, parlamayı ve parmak izini önleyici kaplamalara zarar vereceğinden ötürü hiç de tavsiye edilmez.
Sabun ve su ile yapılan titiz bir temizlik de koronavirüsleri öldürebilir. Koronavirüsler diğer hücreleri enfekte etmelerine yardımcı olan koruyucu bir zarla çevrilidirler. Bu koruyucu zarı yok etmek onları silahsız bırakmak anlamına gelir. Bu açıdan sabun ve su birçok araba içlerinde rahatlıkla kullanılabilir. Özellikle eski deri ve kumaş parçaları bu amaca uygundur.
Birçok araba derisi ve taklit deri, alkol ile temizlikte kullanım için koruma amaçlı üretan kaplamalara sahiptir. Katzkin’de Kıdemli Pazarlama Direktörü olan Dara Ward’ın dediğine göre, zamanla alkol ile deri yüzeylerin temizlenmesi onları hasara karşı duyarlı hale getirebilir ve renklerinin solmasına sebep olabilir. Yüzeylerin çoğu deri boyalıdır ve temizliğin kuvvetli şekilde yapılması boyayı kaldırabilir.
Stout ve Kosilla ise, tüm yüzeylerin mikrofiber bezlerle silinmesini önerirler. Bunun sebebi, mikrofiber bezlerin hassas veya parlak plastik yüzeyleri çizmeden evvel kir ve toz parçacıklarını yakalayarak onları ortadan kaldıran ve küçük ilmeklerden oluşan kumaştan yapılmış olmalıdır.
Temizlik bittiğinde, aracın sürüşünden önce ve sonra ellerin yıkanması ihmal edilmemelidir. Bu, COVID-19 virüsünün yayılmasının önüne geçmek adına iyi bir alışkanlıktır.
Araç içindeki kokular genellikle, sel veya su hasarından, içeceklerin dökülmesinden, önceki temizlik operasyonlarının gerçekleştirilmesinden sonra yeterince kurumanın sağlanmamasından, kusmuktan, idrardan, hayvan kokularından ve terlemeden kaynaklı oluşur. Bu organik maddelerden yayılan koku molekülleri, kilim veya diğer iç mekanda kullanılan kumaştan yapılma eşyalarda veya sıkıca örtülmüş alanlarda hapsolur.
Mikrobik olarak bulaşan bakteri, küf ve mantarlar doğal olarak araçta varlığını sürdürür. Nem, karanlık ve ılık ortam kokuların oluşmasına ortam hazırlar. Hava kanallarında yoğunlaşan nemin bir kısmı karanlık olan hava toplama haznesinde birikir. Doğal olarak var olan mikrobik bulaşıcılar bu nemden besin kaynağı ve üreme bölgesi olarak yararlanırlar. Klima sistemi kapatıldığında hazne mikrobik canlıların gelişimini hızlandıracak ve canlandıracak ılıklıktaki sıcaklığa erişir.
Bir kere mantarlar için yuva koşullarını sağlayan araç, artık seyrek ve devamlı oluşacak türdeki kokulara maruz kalacaktır.
Soluduğumuz hava yaşam kalitemizi büyük oranda etkiler. Araç içi hijyenin sağlanması iç mekanı temiz, ferah ve güvenli bir konuma taşıyacaktır. %100 doğal, zehirli olmayan, insanlar, hayvanlar ve çevre için uygun içerikli malzemeler kullanılarak koku giderme ve arındırma işlemleri yürütülmelidir. Bazı araç içi koku arındırma firmaları klima tesisatına ait havalandırma kanallarını ve hava giriş ağzını da temizleyip sistemin daha iyi performans göstermesini sağlamaktadırlar.
Ayrıca araç içine hapsolmuş polen, toz, küf mantarı sporları ve diğer organik uçucu bileşenlerden oluşan kirleticiler arındırma aşamasına tabi tutularak araç içi ortamdan giderilmelidirler.
Araçların temizlenmesi ayrıca kokuya ve olumsuz sağlık etkilerine sebep olabilecek tüm kimyasalları ve diğer bileşenleri de ortadan kaldırır. Ayrıca arındırma işlemi sadece eski araçlar için değildir; yeni olanlar için de uygulanması gerekir. Örneğin yeni araba kokusu birçokları için değerli görünse de uçucu organik bileşenler gibi türlü zararlı kimyasalları içinde barındırır.
İnsanların her gün maruz kaldıkları kimyasallar ve toksinler hakkında bu çağda daha fazla farkındalık sahibi olmaları, en çok kontrol sahibi oldukları araçları gibi alanlarda da idareyi ele almalarını gerektirmektedir. Sigara dumanı, puro, ev hayvanları, rutubet, küf ve diğer organik kokular araçlardan giderilmelidir.
Altı maddede araç içi dezenfekte ve koku giderici aşamaları tamamlanabilir. Bunlardan ilki kokunun tanımlanmasıdır. Kokular çeşitli kaynaklardan ötürü oluşabilirler. Bu sebeple önce kaynak tespitinin yapılması gerekmektedir. Koltuk arkaları veya zemine dökülmüş yemek artıkları, içecek damlaları veya kokuya sebep olabilecek herhangi bir leke aramasına gidilmelidir. Kokunun bir kaynağı da kabin hava filtresi olabilir. Arabanın modeline ve yılına bağlı olarak çıkarılabilir filtreye sahip olabilirsiniz. Filtre, klima tesisatına girmesini engelleyecek şekilde atıkları biriktirir. Genelde araçların yolcu kısmında bulunur.
İkinci aşamada aracın temizlenmesi gerekmektedir. Çöplerden arındırılan araç, kaplamalarının temizlenmesi ile lekelerinden kurtarılmalıdır. Leke temizliğinin ardından araç içi, vakum yöntemi ile toz ve kirden de arındırılmalıdır. Bu sürecin sonunda aracın içinin yeterince kurutulduğundan emin olunmalıdır.
Üçüncü olarak koku gidermek için bir yöntem belirlenmelidir. Kurutma mendilleri, aromatik kokusu ile araç içindeki kokuyu tazeleyebilir. Beyaz şarap sirkesi bir temizlik malzemesi olarak kullanılabileceği gibi, koltuk döşemelerindeki lekelerin giderilmesinde ve araç kokusunun giderilmesinde de kullanılan bir yöntemdir. Kahve çekirdeklerini arabada bırakmak, istenmeyen kokuların absorbe edilmesine yardımcı olacaktır. Sodyum bikarbonatı döşemelere serpiştirmek de kokuları yatıştırmak için etkili bir yöntemdir.
Dördüncü aşamada ileriye dönük önlemlerin alınması için bazı kararlara varılmalıdır. Arabada yemek yendikten sonra artığının atılması, bir şey döküldüğünde anında temizlenerek kalıntısının yok edilmesi gibi yerinde alınan önlemlerle rahatsız edici kokular açığa çıkmadan koku sorunundan kurtulmak mümkündür.
Beşinci aşamada hava durumundan kaynaklı sorunlar yaşamamak adına bilinçli davranmak gerekir. Hava yağmurlu olduğunda camların kapalı tutulması, araç içinin kuru ve temiz kalması açısından önemlidir. Keskin kokular nemden kaynaklanan pas ve küf oluşumundan ötürü de meydana gelebilir.
Altıncı ve son aşamada ise kokuların sağlık üzerindeki etkisinin iyice anlaşılması gerekliliği vardır. Baş ağrısı ve mide bulantısı gibi rahatsızlıklar bir kokuya maruz kalmaktan ötürü de ortaya çıkabilmektedirler. Pas ve küfün araç içinde gelişmesi, bakterilere karşı oldukça hassas olan bireylerde alerjik reaksiyon oluşumuna sebebiyet verebilir. Sadece araç sahibinin değil, araçla birlikte seyahat eden herkesin sağlığı söz konusu olduğundan bu konuya titizlikle yaklaşılmalıdır.
Araçların klima sistemleri mikropların yayılması için bir kaynak teşkil ediyor olabilir. Klima sistemlerinin bakımının yapılmasından önce ve sonra yapılan testlerde mikrobik yayılımın düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır. Havadan tecrit edilmiş bakteri ve küf mantarının niteliksel ve niceliksel analizlerine dayanılarak çalışma yürütülmüştür. Araç iklimlendirme sisteminin temizlenme metotlarının mikropları ortadan kaldırma konusundaki verimliliği tespit edilmeye çalışılmıştır. Rastgele seçilen ve iklimlendirme sistemine sahip olan 35 adet araba üzerinden çalışma gerçekleştirilmiştir. Test edilen her araçta, klima tesisatının bakımından öncesi ve sonrasında, yaşayan biyoaerosol örnekleri toplanmış ve tek aşamalı MAS ayrıştırıcı kullanılarak incelenmiştir. (Szymczak ve diğerleri, 2019)
İncelenen araçlardaki klima sistemlerinin dezenfektasyonu için 4 farklı metot kullanılmıştır. Bunlar; ozonlama, ultrason kullanılarak kimyasal dezenfektan uygulanması, kimyasal dezenfektan köpüğünün manuel olarak uygulanması ve ozonlama ile kimyasal dezenfektan köpüğünün eş zamanlı olarak uygulanmasıdır. (Szymczak ve diğerleri, 2019)
Araçların içindeki havada bulunan bakteri ve mantar konsantrasyonları klima tesisatının çalıştırılmasından öncesinde birim hacim başına düşen koloni sayısı miktarı olarak 7.5, 2.0, 4.0, 5.0 değerleri arasında ölçülmüştür. Dezenfeksiyon metodundan bağımsız olarak, klimanın çalıştırılmasından sonraki mikrobik konsantrasyonlar gözlemlenmiştir. Klima sistemlerinde kullanılan en yüksek dezenfektasyon verimliliği; ozonlama ve manuel olarak kimyasal köpük uygulamasının kombine olarak kullanıldığı durumda, bir de ultrason kullanılarak kimyasal dezenfektanın spreyle uygulanmasından sonra ölçülmüştür. (Szymczak ve diğerleri, 2019)
Toplanılan ölçüm sonuçlarına dayanarak, araç klima dezenfeksiyon uygulamalarının düzenli olarak yapılmasının gerekliliği gözler önüne serilmiştir. (Szymczak ve diğerleri, 2019)
Eğer aracınızın klima sisteminden garip bir koku geliyorsa, sebebi orayı yuvası haline getirmiş bakteriler olabilir. Ne var ki sadece klima sisteminizi temizletmek için tonla para harcamak yerine, bu işlemi kendiniz de gerçekleştirebilirsiniz.
Araç klima dezenfekte işlemi için öncelikle klimayı çalıştırın ve en üst düzeye ayarlayın. Devinimli olarak havayı mekanda dolaştırma seçeneğinin (re-circulation) kapalı olduğundan emin olun. Çünkü dış havanın açıklıklardan içeri girmesine müsaade etmemiz gerek.
Ardından aracın tüm pencerelerini sonuna kadar açın. Açık pencereler araç klima dezenfekte spreyi uygulamasının ardından temiz havayı içeri almaya yardımcı olacaktır. Bu kritik derecede önemli bir aşamadır, çünkü sprey dumanı sizin ve hayvanlarınızın sağlığı için tehlike oluşturabilir.
Üçüncü adımda otomobilin ön camına dışarıdan baktığınızda havanın içeri girmesine yardımcı olan açıklıkları ızgara halinde göreceksiniz. İklimlendirme sistemi tam gazla çalışırken elinizi o ızgaraların üzerine koyduğunuzda emiş gücünü hissedebilirsiniz. Spreyi elinize alın ve bu açıklıklardan içeri doğru püskürtün. Bu işlemi yolcu ve sürücü kısmı için ızgara boyunca gerçekleştirin.
Spreyleme aşamasından sonra klimayı en az 15 dakika daha açık bırakın ki sprey sistemin içine nüfuz edip hava kanallarından içeri girebilsin. Bu aşamanın ardından, tüm dumanın araç içinden çıktığına emin olmak için garajınızın içinde arabanızın pencerelerini gece boyunca açık bırakabilirsiniz.
Bulunduğunuz konumun iklim şartlarına göre bu işlemi yılda birkaç kez tekrarlayabilirsiniz. Özellikle çok sıcak ve nemli havanın hakim olduğu yaz aylarında bu işlemi uygulamak akıllıca olacaktır.
Ozon en güçlü dezenfektanlardan birisidir. En popüler dezenfektan olan klorine kıyasla, 50 kat kadar etkilidir. Ayrıca ozonun etkileri kendisini 3000 kat daha hızlı gösterir. Ozon dezenfeksiyonunun temel avantajı ozonun yerinde ve sadece ihtiyaç duyulduğunda üretilmesidir. Ayrıca bu tür dezenfeksiyonun gözetlenen herhangi bir yan etkisi yoktur.
Mavi gaz olarak adlandırılan ozon havadan daha büyük yoğunluğa sahiptir. Suda ve havada kullanılması açısından ideal bir dezenfektan türüdür. Ozon basit hücre yapısına sahip bakteri ve virüs (COVID-19 dahil) ve mantar gibi tek ve çok hücreli organizmaları öldürme gücüne sahiptir. Uygulanma süresi yaklaşık 30 dakikadır. Bu sürenin sonunda ferah ve mikroptan arındırılmış mekanların keyfi sürülebilir. Bugüne kadar herhangi bir mikroorganizmanın ozonun etkilerine karşı bağışıklık gösterebildiği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
Ozonlama yöntemi birçok alanda kullanılmaktadır. En yaygın uygulamaları arasında;
– Farklı türdeki mekanların dezenfeksiyonu, (odalar, evler, bodrum katları, depolar, ofisler, dükkanlar, doktor muayene odaları gibi)
– Otel ve misafir odalarının arındırılması, (Ozonlama yöntemi ile bir sonraki misafir için odanın temizlenme süreci kısaltılmış olur.)
-Sağlık merkezleri, SPA salonları ve güzellik salonlarının arındırılması, (Ozonlama yöntemi sayesinde temiz havanın elde edilmesi ve üst seviyede daha etkili hijyen korunması sağlanmış olur.)
– Araç içi ozon dezenfeksiyon uygulamaları, istenmeyen kokuların iç mekanlardan giderilmesi (sigara, yanık, hayvan ve boya kokuları gibi), iklimlendirme sisteminin dezenfeksiyonu,
– Mekanlardan nem ve rutubetin giderilmesi ve
– Tüm bunlara ek olarak ozon, binaların kurutulmasında, su hasarının temizlenmesinde ve içme suyunun dezenfektasyonunda kullanılmaktadır.
Ozonla iyileştirme; ozon gazının (O3) kullanımıyla gerçekleştirilen ve kokulardan, bakteriler ve virüslerden kurtulma yöntemidir. Bu işte profesyonel olarak görev alan kimseler, ozon üreten cihazı aracınıza kokunun baskınlığına göre planlanan bir zaman aralığı için yerleştirirler.
Gaz arabanın içine nüfuz ettikçe koku nötr hale getirilir ve her türlü bakteri ve virüs çeşidi öldürülür. Araç ozon dezenfeksiyonu inatçı kokuların giderilmesinde başvurulan en etkili yöntemdir. Gaz olduğundan sizin ulaşamadığınız hava kanallarının içine, koltukların arkasına, her türlü kuytu ve mikropların sığınabileceği muhtemel yere ulaşabilir, döşeme liflerinin arasına bile nüfuz edebilir.
Ozon dünyadaki en güçlü sterilizasyon maddesidir. İstenmeyen molekülleri parçalamak için oksidasyon denilen kimyasal bir reaksiyon gösterir. Bakteri ve virüslerin hücre duvarları ozon ile temas ettiğinde molekül düzeyinde parçalanır ve hücre etkili bir şekilde yok edilmiş olur.
Araç dezenfeksiyonu aşamasında aracın içine yerleştirilen ozon üreten cihaz belirli dalga boyundaki UV ışınlarını oksijen atomlarına gönderir. Ozon ile kokunun giderilmesi kalıcı bir çözümdür çünkü kokunun esas kaynağının ortamdan kaldırılmasına fırsat tanınır. Detaylı olarak bu konuya hakim olan kişiler ozon yönteminden önce aracınızı detaylı bir temizlikten geçireceklerdir. Bu aşama kokunun kaynağı olabilecek her türlü varlığın ortadan kaldırılması açısından önem arz eder. Aracın içinde küf mantarının oluşması durumunda rutubetin kaynağının icabına da bakıldığından emin olunmalıdır.
Giderilemeyen araç içi kokularının sebeplerinin başında sigara dumanı gelir. İkinci el sigaraların içeriğinde bulunan ve görünmez bir kimyasal olan fenol, gözlerde ve solunum sisteminde rahatsızlığın ortaya çıkmasından sorumludur. Ozon işlemi sayesinde arta kalan fenol gazı oksitlenerek koku tamamen nötr hale getirilir. Bu durumda, moleküllerin maskelenmesi veya filtrelenmesindense tamamen parçalanarak yok edilmesi sağlandığından ötürü kesin çözüm sunulmuş olur.
Ozon gazı uygulanma aşamasından yaklaşık yarım saat sonra dağılarak kaybolur. Bu açıdan aracınız için herhangi bir tehlike teşkile etmez.
Toplu taşıma araçlarındaki mikrobik yükün yayılma düzeyinin ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışmada 60 bez örneği toplanarak incelenmiştir. Sabah ve akşam zamanlarında toplu olarak kullanılan tramvay, metrobüs ve otobüslerdeki el tutacaklarından alınan bez örnekleri çalışmanın temelini oluşturur. Mikrobiyolojik metotlar kullanılarak bez numuneleri incelenmiş ve üzerlerindeki mikroorganizma sayısı ve türü belirlenmiştir. Tramvay ve metrobüslerden akşam vakti toplanan örnekler üzerindeki aerobik bakteri ve mantarların sayısının sabah vaktine oranla daha fazla olduğu tespit edilmiştir. (Birteksöz & Erdoğdu, 2017)
Bununla birlikte, sabah ve akşam vakitlerinde otobüslerden alınan örneklerdeki toplam bakteri ve mantar sayımları çok daha fazla çıkmıştır. Çalışmanın sonucunda toplu taşıma sistemlerinin hastalığa sebep olan mikroorganizmaların birer yuvası haline geldiği açıkça ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, düzenli olarak temizliğin sağlanması ve hijyen kurallarına uyularak bu türlü toplu araçların denetlenmesi çok daha önemli bir husus haline gelmiştir. (Birteksöz & Erdoğdu, 2017)
Çeşitli ulaşım araçlarından bulaşan mikroplar yolcular, çalışanlar ve sürücüler için sağlık tehdidi oluşturmaktadır. Bu açıdan ulaşım ortamları; birçok tehlikeli patojenin kaynağı olması, mikrobakteriyal aktivitelere ortam hazırlaması ve çapraz enfeksiyona sebep olması açısından birçok dezavantaja sahiptir. Ayrıca ortamda bulunan çeşitli kirleticiler hastalıklara sebep olarak üst solunum yolu hastalıklarının tetiklenmesine yol açar. (Airande, 2018)
Ulaşım araçlarındaki enfeksiyona sebep olan etkenlerin yayılımı şu şekillerde gerçekleşir:
Hastalıkların bulaşmasının önlenmesi ve bakteri, virüs, sporlar, maya ve küf mantarları ile yayılma risklerinin azaltılması esastır. Bunun için çevreye duyarlı, çoğu ulaşım ortamına uygulanabilen, etkili ve ekonomik çözümler üretilmelidir.
H2O2 kullanımı bu açıdan bakıldığında araştırılmış, geliştirilmiş, yenilikçi ve bilimsel test ve verilerle onaylanmış bir yöntemdir. Ayrıca kokusuzdur, artık bırakmaz, prosedürüne tabi şekilde uygulandığında kullanıcılara yönelik bir zararı yoktur. Çevreyle uyumludur ve kullanımdan sonra suya ve oksijene ayrışarak doğada çözünebilir.