Mite canlısı tozlu, nemli, sıcak ve canlı bulunan her ortamda yaşar. Akarlar, günlük kullandığımız yatak örtüsü, çarşaf ve nevresim gibi kullanılan eşyalar içerisinde mite(toz akarı) bulunur. Toz akarı(mite) beslenmesini insan ve hayvanlardan dökülen deri döküntüleri ve kıllarla beslenme sağlar. Mitenin(toz akarının) bıraktığı ufak dışkı tozları insanların hastalanmasına neden olur. Mite günde ortalama 20 dışkı topu yapar. Mite haşeresinden insanlara solunum yolları rahatsızlıkları olan astım ve bronşit hastalığı bulaşır.
Evinizde iş yerinizde yada diğer ortamlarda haşereler ile mücadele etmek için firmamızı arayabilirsiniz.
Özellikle küçük çocukların pelüş oyuncakları içerisinde çok bulunan miteler, çocukların bu hastalıklara daha çabuk yakalanmasına neden olur. Bir eşya üzerinde o kadar çok mite olur ki örnek olarak çift kişilik yatakta 2-3 milyon toz akarı bulunur. Miteler gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardır. Toz akarı(mite) 1 ay süre içerisinde erginleşir ve ortalama 1-3 ay arasında ömrü vardır. Toz akarı (mite) astım ve alerjik hastalıkların önemli etkenidir. Mitelerden temizlik yapılarak kurtulunamaz, kesinlikle düzenli olarak ilaçlama şirketlerine Mite ilaçlaması yaptırmanız gerekir. Mite ilaçlamasında farklı ilaçlar, farklı ilaçlama yöntemleri ile uygulanır. Bu işlem kesinlikle profesyonellik ve bilgi gerektirir. Ferdi olarak mite ilaçlaması yapmak çok tehlikelidir. Çağdaş ilaçlama servisi olarak sizlere yıllardır Mite ilaçlaması ve tüm haşere ilaçlamaları konusunda hizmet vermektedir
Mite ( Mayt) adı da verilen akarlar insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla beslenen eklem bacaklı haşarelerdir. Nemli ortamları çok seven akarlar, mikroskopla görünecek kadar küçüktür. O kadar küçüktürler ki bir toplu iğnenin ucuna bir düzinesi sığabilir Dünya üzerinde pek çok türü bulunur, ve uzun süre yaşayabilirler. İnsan sağlığı için ciddi zararları vardır. Özellikle küçük çocuklar üzerinde pek çok olumsuz etkisi görülmektedir. 8 bacağı olan akarların, vücutları yumurta veya armut şeklindedir ve kıllarla örtülüdür. Renkleri türlerine göre değişkenlik gösterir.
Dünya üzerinde bilinen 156 çeşit akar vardır. Ömürleri uzun olan bu haşarelerin, ortalama 5 yıl kullanılan bir yatakta 10 milyon akar yaşadığı sanılmaktadır.
Akarların beslenme şekilleri türlerine göre değişkenlik gösterse de her an yakınımızda olan ev tozu akarları insanların ve hayvanların derilerinden dökülen ölü hücrelerle beslenirler. Yaklaşık 1 gr ölü deri, 1 milyon akarın beslenmesi için yeterlidir.
Ev tozu akarları olarak bilinen en çok rastladığımız akarlar, sıcak nemli ve karanlık ortamları severler. Oda sıcaklığında, ortalama %60-%70 nem oranı olan yerler akarlar için vazgeçilmezdir. Kuru iklimlerde akarlara rastlama oranı çok düşüktür. Ancak deniz kenarı ve nem açısından zengin bölgeler akarların en fazla olduğu yerlerdir. Örneğin; Akdeniz ve Karadeniz Bölgesi’nde akarlara bağlı alerjik astım hastaları , İç Anadolu Bölgesine göre daha fazladır.
Akarlar pek çok sağlık sorununa davetiye çıkartan haşarelerdir. Bu sebeple evlerimizde akar oluşumunu önlemek amacıyla yapabileceğimiz birkaç doğal çözüm yolu bulunmaktadır. Aromaterapi adı verilen doğadaki organik bitkilerin özleriyle hazırlanan yağların, yapılan araştırmalar sonucu akarların azalmasında önemli rol oynadığı kanıtlanmışır. Karanfil, biberiye, nane, palmarosa bitkilerinin yağları akarlarla verdiğiniz mücadelede nispeten etkili olacaktır. Bunun yanı sıra evlerimizi temizlediğimiz suyun içerisine birkaç damla sirke koymak da silinen bölgelerde akar üremesinin önüne geçecektir.
Akarlar sıcak ve nemli bölgelere bayılırlar.Ortalama %60-%70 nem oranı olan yerler akarlar için vazgeçilmezdir. Ne kadar sıcak ortamları sevseler de, akarlar 55°C üzerindeki sıcaklıklarda barınamazlar. Bu sebeple nevresimlerimizi, perdelerimizi, halılarımızı ve giysilerimizi 60°C sıcaklıkta yıkamak akarların ölmesine sebep olacaktır.
Akarlardan kurtulmamız için birkaç temel çözüm yolu vardır. Bunlardan başlıcası temizlik ve hijyen. Evlerimizi sık sık havalandırmamız akar oluşumunun büyük ölçüde önüne geçecektir. Bunun yanı sıra nevresimlerimizi, giysilerimizi, perde ve halılarımızı sık sık yıkamalıyız. Unutmayalım ki 60 derece üstü sıcaklıklarda akarlar yaşayamazlar. Ayrıca yastık, yorgan, halı vb. eşyalarımızın tüylü veya peluş olmamasına dikkat etmeliyiz. Evlerimizi her gün mutlaka elektrik süpürgesiyle çekmeli, sıcak su ve yüzey temizleyiciler yardımıyla paspas etmeliyiz. Son olarak en kesin çözüm yolu her haşare türünde olduğu gibi ilaçlatma yaptırmaktır. Profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alarak akarlardan en kısa sürede kurtulabilirsiniz.
Akarlar neredeyse her evde bulunan zararlı haşarelerdir. Sadece mikroskopla görünebilecek kadar küçük olan akarların, evlerimize nereden ve nasıl geldiklerini tespit etmek de bir o kadar imkansızdır. Ancak uzun süredir orada olduklarını söyleyebilmemiz mümkündür. Akarların habitatları, evlerimizin hemen her yerinde bulunan halılarda, perdelerde, kumaş kaplı mobilyalarda, yataklarda ve yastıklarda oluşan tozu içerir. Ev içinde toz birikmesine izin verilen yerler, özellikle dolap içi veya mobilya altı gibi karanlık alanlar akarlar için ideal habitatlardır.
Akarlar gözle görülemeyecek kadar küçük haşarelerdir. Gözle görmediğimizde de evimizde var olmadıklarına inanmak daha kolaydır. En küçüğü yaklaşık 0,1 mm olan akarların en büyükleri ise 6 mm boyutundadır. Genellikle dört çift bacakları bulunur. Nefes borusu veya hava tüpleri yoluyla nefes alırlar, ancak birçok türde de solunum doğrudan deri yoluyla gerçekleşir.
Akarlar oldukça küçük haşareler olduklarından ve gözle görmemiz pek mümkün olmadığından genellikle evlerimizde bulunmadıklarını sanırız. Ta ki ısırıklarını farkedene kadar. Aslında onları farketmemizin neredeyse tek yolu budur. Akar ısırıkları çoğunlukla kaşıntı, kızarıklık ve şişlikle kendini gösterir. Genellikle toz akarları tarafından ısırıldığımızı düşünsek de, toz akarları insanları ısırmaz. Ancak çoğu alerjik reaksiyonlara sebebiyet verirler.
Keneler ve pirelerin aksine akarlar, gözle görülemeyecek kadar küçük ve çoğu zararsız haşarelerdir. Bununla birlikte, bazı türleri parazittir, ciltte yaşar veya derinin içine girerler. Akarlar zıplamaz, ancak çevreden veya diğer enfekte kişilerden geçmesi mümkündür. Akraba olmamakla birlikte aslında tamamen farklı türlerdir.Akarlar ve pireler genellikle insanların hafızasında aynıdırçünkü gruplar halinde yaşayan ve evlerimizi ve evcil hayvanlarımızı istila edebilen küçük haşarelerdir. Hem akarlar hem de pireler söz konusu olduğunda, birçok tür insanları ısırmaz veya insanlara zarar vermez. Ancak her ikisinin de, kaşıntılı kızarıklıklara veya diğer cilt reaksiyonlarına, alerjilere veya daha ciddi sağlık komplikasyonlarına neden olabilen bazı türleri de bulunmaktadır.
Evlerimizde bulunan akarlar ciddi sağlık problemlerine sebebiyet verebilir. Özellikle kronik astım hastalığı yada alerjik reaksiyonlara meyilli olanlar için akarlar çok önemli bir tehdittir. Akar dışkısı ve vücut proteini alerji yapıcı özelliği sayesinde oldukça zararlıdır. Bu alerjenlerin solum yolu aracılığıyla alınması özellikle küçük çocuklarda astıma sebebiyet verebiliyor. Astım hastalığının %90’ı alerjiktir. Genellikle ilkbahar mevsiminin gelmesiyle alerjik reaksiyonlarda artış görülür. Ancak sonbahar ve kış mevsiminde de yünlü kıyafetler giyilmeye başlaması, soba ve kalorifer yakılması, artan hava kirliliği, ağaçların yaprak dökmesi de tozu dumanı ve bununla birlikte akar oluşumunu da beraberinde getiriyor.
Akarların çoğu insanlar için zararsızdır. Hatta faydalı bile olabilirler. Örneğin, yüzlerimizdeki ölü deriyi temizleyebilir veya zararlı cilt bakterilerini yiyebilirler. İnsanlar için tıbbi sorunlara sebebiyet veren sadece birkaç akar türü vardır. Bunların başında ev tozu akarı ve uyuz akarı gelmektedir. Bu türlerin dışındaki akarlar insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaz.
Akarlar, keneler ile birlikte Acarina familyasından, örümceğimsiler sınıfında yer alan eklem bacaklı haşarelerdir.
Toz akarları; hemen hemen diğer tüm haşarelerde olduğu gibi karanfil, okaliptüs, lavanta, nane ve biberiye kokusundan hoşlanmazlar. Suyla dolu bir sprey şişesinin içerisine bu bitkilerin yağlarından birkaç damla ekleyerek kendi aromatik spreyinizi hazırlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra kabartma tozu harika bir dezenfektandır ve toz akarlarını yok eder.
Akarların çoğu türü insanları ısırmaz. Evimizde en sık görülen akar türü olan toz akarlarının da insanları ısırmak üzere tasarlanmış ağız yapıları yoktur. Toz akarları, insan ve hayvan derilerinden dölülen ölü hücrelerle beslenirler. Ancak bir insanın veya hayvanın derisinde uzun süre konaklarlarsa ısırmaları da mümkündür.
Genellikle akar ısırıkları hafif cilt tahrişine ve kaşınmaya neden olur ve tıbbi müdahale gerektirmez. Akar ısırıklarının belirtileri genellikle cildinizde kızarıklık, döküntü veya az da olsa şişkinlik olarak kendisini gösterir. Akar ısırıkları çoğunlukla kaşıntılıdır ve uç kısmı sulu yara şekline dönüşür. Çoğunlukla kol ve karın bölgesinde bu ısırıklara rastlarız.
Akaların sebebiyet verdiği en önemli problemlerden biri Uyuz hastalığıdır. Uyuz hastalığı akarların sebep olduğu bir enfeksiyon türüdür. Uyuz hastalığı da beraberinde tabiki kaşıntıyı getirecektir. Akarların sebebiyet verdiği bu hastalığa bağlı olarak vücudumuzun çoğunlukla el, ayak, yüz, boyun,koltuk altı ,dirsek ve kalça bölgelerinde yoğun kaşıntı ve döküntüler meydana gelir.
Yapılan araştırmalar sonucu insanların % 99,9’u akarları vücudunda taşıyor. En çok yüzümüzde bulunduğu belirlenen akarlar, çoğunlukla kıl köklerinde barınıyor. Tek bir kişi toplamda bir milyondan fazla akarı vücudunda taşıyabiliyor. Uzmanlara göre temas yoluyla akarları birbirimize bulaştırmamız da mümkün.
Akarlar sebebiyle meydana gelen hastalıkların başında uyuz hastalığı gelir. Uyuzun en yaygın semptomları yoğun kaşıntı ve sivilce benzeri deri döküntüsüdür. Akarların sebep olduğu bir diğer önemli hastalık ise tifüstür. Tifüs, genellikle pireler ve akarlar yoluyla bulaşan bir enfeksiyondur. Çocuklar üzerinde daha büyük etkilerine rastlanan tifüs, hijyen açısından zayıf bölgelerde tedavi edilmediği taktirde çok ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Akarlar her evde bulunan tozlu ortamları seven haşarelerdir. Toz akarları yuvalarını; yatak örtüleri, mobilyalar ve halılar gibi ölü deri hücrelerinin birikme olasılığının en yüksek olduğu yerlerde yapar. Dünyanın her yerinde toz akarlarına rastlamam mümkündür. Bu canlılar sıcak ve nemli iklimi tercih etme eğilimindedir. %60-%70 nem oranı olan yerler akarlar için vazgeçilmezdir. Kuru iklimlerde akarlara rastlama oranı çok düşüktür. Ancak deniz kenarı ve nem açısından zengin bölgeler akarların en fazla olduğu yerlerdir.
Akarlar evimizin hemen her bölgesini istila etmiş olabilir. Örneğin üzerinde uyuduğumuz nevresimler. Akarlar 55°C üzerindeki sıcaklıklarda barınamazlar. Bu sebeple nevresimlerimizi haftada en az 1 kez yüksek sıcaklıkta yıkayabiliriz. Kadife, tüylü, peluş ,yün kumaşlardan uzak durulmalıdır. Mümkünse tüylü halılar tercih edilmemelidir. Evimizin temizliği de oldukça önem taşımaktadır. Her gün elektrik süpürgesine çekmeli, nemli bir bez ile yerler silinmelidir. Evlerimizi sık sık havalandırmaya da özen göstermeliyiz. Aynı zamanda evlerimizin nem oranını da iyi ayarlamalıyız. Unutmayalım ki akarlar nemli ortamlara bayılırlar.
Akarları hemen hemen her yerde bulabilirsiniz. Gazete yığınlarında,kitaplıklarda, nevresimlerimizde, halılarda, perdelerde, hava kanallarında, tozlu tavan aralarında, hatta abajurlarda ve kirli çamaşırlarda. Aslında akarlar neredeyse her yerde bulunabilir. Bu yüzden akarlardan kurtulmak için yapmanız gereken ilk şey evinizi veya ofisinizi düzene sokmaktır.
Akarlardan kurtulmak için evimizin veya ofisimizin temizliğine önem vermemiz şarttır. Akarları bir elektrikli süpürgesi ile yok edebileceğinizden,yaşam alanlarınızı sık sık süpürmelisiniz. Ancak burada dikkat etmeniz gereken şey, elektrik süpürgenizin yüksek vakumlu veya HEPA filtreli olmasıdır. Buradaki HEPA ; çok küçük haşareleri,havada bulunan alerjen maddeleri ve toz partiküllerini işaret etmektedir. Hepa filtrenin amacı bu maddelerin, süpürgenizin eksoz kısmından tekrar çıkışını engellemektir.
Akalar özellikle küçük çocuklarda astıma sebebiyet veren en önemli etkendir. Astım hastalığının %90’ı alerjiktir. Akar dışkısı ve vücut proteini alerji yapıcı özelliği sayesinde oldukça zararlıdır. Bu alerjenlerin solum yolu aracılığıyla alınması özellikle küçük çocuklarda astıma sebebiyet verebiliyor. Hali hazırda astım hastalığı bulunan kişilerde ise bu alerjenler bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine neden olarak öksürmeye, hırıltıya veya nefes almada zorluğa yol açabilir.
Akarların en sık rastlanan türlerinden ev tozu akarları pek çok alerjik reaksiyona davetiye çıkartır. Toz akarı alerjisinin en yaygın belirtileri, hapşırma ve burun akıntısıdır. Toz akarı alerjisi olan birçok insan, hırıltılı solunum ve nefes almada güçlük gibi astım belirtileri de yaşar.
Ev tozu akarları alerjik reaksiyon yaşamamıza sebep olan, en sık rastladığımız akar türüdür. Ev tozu akarlarının sebep olduğu alerjinin insan üzerinde ; burun tıkanıklığı, nefeste hırıltı, kuru öksürük, sık hapşurma, burun akıntısı ve kaşıntı şeklinde etkileri gözlemlenmektedir.
Ev tozu akarları adı gibi tozlu ortamlara bayılırlar. Özellikle mobilya altları, dolap içleri gibi tozlu ve karanlık ortamlar ev tozu akarları için vazgeçilmez yerlerdir. Yaşamlarını devam ettirebilmeleri için %60 oranında nem ve 20 -20 derece sıcaklık gereklidir. Bir gram ev tozu içerisinde binlerce akar bulunabilir.
Ev tozu akarlarına karşı alabileceğimiz en etkili önlemlerin başında tabiki evlerimizin veya ofislerimizin temizliğidir. Tozdan ne kadar uzak olursak, akarlardan da bir o kadar uzak oluruz. Düzenli yaptırılan ilaçlatma da akar oluşumunun ciddi oranda önüne geçmektedir. Profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alarak ev ve iş yerlerinizi ilaçlatmak, akarlardan kurtulmanız için en etkili çözüm yolu olacaktır.
Mite (Mayt) olarak da bilinen akarların latince karşılığı “Dermatophagoides pteronysinnus ve Dermatophagoides farinea” dır.
Akarların ömrü türü ve cinsiyetine göre değişkenlik gösterir. Erkek toz akarları bir aydan fazla yaşarken, dişi toz akarları 90 güne kadar yaşayabilir. Uyuz akarları ise insan vücudu üzerinde 1 ila 2 ay yaşayabilir. Yatakta veya mobilyada da 2-3 gün kadar yaşamlarını devam ettirebilirler.
Dünya üzerinde pek çok türü bulunur, ve uzun süre yaşayabilirler. İnsan sağlığı için ciddi zararları vardır. Özellikle küçük çocuklar üzerinde pek çok olumsuz etkisi görülmektedir. Yapılan araştırmalara göre alerjik hastalığı bulunan çocuklarda ev tozu akarlarına karşı duyarlılık gözlenmiştir. Birkaç basit önlem alarak çocuklarınızı akarlara karşı korumanız mümkün. Çocuklarımız gün içerisinde en çok odalarında vakit geçirir. Çocuk odalarının temizliğine ve sık sık havalandırılmasına önem vermeliyiz. Nevresimlerini sık sık değişmeli, peluş ve tüylü oyuncaklarla oynamalarının önüne geçmeliyiz.Küçük çocuklar halı üzerlerinde de çok sık oynar ve uzanırlar. Halılarımızı sık sık süpürgeye çekmeli ve yıkamalıyız.
Akarların en sevdiği %60-70 nem oranı olan ortamlardır. Nem oranı %50’lerin altına düştüğünde, akarların su dengeleri bozulur ve su kaybı yaşayarak ölmeye başlarlar. Bunun yanı sıra üremeleri için gereken nem oranı da %75’tir.
Alerjik reaksiyonlar göstermemize sebebiyet veren akar türü ev tozu akarlarıdır. Toz akarı alerjisi, genellikle ev tozunda yaşayan akarlara karşı gösterdiğimiz alerjik bir reaksiyondur. Toz akarı alerjisinin belirtileri çoğunlukla hapşırma ve burun akıntısı olarak kendisini gösterir. Toz akarı alerjisi olan birçok insan, hırıltılı solunum ve nefes almada güçlük gibi astım belirtileri de yaşar.
Ev tozu akarlarını öldürmek ve alerjenleri gidermek için tüm çarşafları, battaniyeleri, yastık kılıflarını ve yatak örtülerini en az 60 derece sıcak suda yıkamamız gerekir. Yatak örtülerinizi 60 derece ve üzeri sıcaklıklarda yıkayamıyorsanız da mutlaka bu sıcaklıkta bir kurutma makinesine atın ve 15 dakika bekletin. Ardından alerjenleri gidermek için yatağı yıkayıp kurulayın. Yıkanamayan eşyaları 24 saat soğukta bekletmek de ev tozu akarlarını öldürebilir, ancak bu alerjenleri ortadan kaldırmayacaktır. Evinizde bağıl nemi yüzde 50’nin altında tutun. Nemin fazla olduğu ortamlar akarların en sevdiği ortamlardır ve üremelerine de yardımcı olur.Bir nem giderici veya klima, nemi düşük tutmaya yardımcı olabilir.Evinizi sık sık elektrik süpürgesine çekin ve yerleri sıcak suyla temizleyin. Evlerinizdeki tozu kuru bezle almayın. Bu tozun tekrar havaya kalkmasına sebebiyet verir. Mutlaka nemli veya ıslak bez kullanın.
Evinizi ilaçlattığınız firmayı çok iyi belirlemeniz gerekir. İlaçlama firması mutlaka size işlem öncesinde ve sonrasında ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi vermelidir. İlaçlama sonrası ilaçlanan bölgeyi 2-3 saat kapalı tutmalı, daha sonra herhangi bir hastalığı bulunmayan sağlıklı bir kişi tarafından içeri girilerek pencere ve balkon kapıları gibi hava sirkülasyonu sağlayan bölümler açılmalıdır. Bu işlemi yapan kişi hızlı bir şekilde dışarı çıkmalı içeride gereksiz yere durmamalıdır. Evi havalandırdıktan sonra temizlik işleminizi yapıp, kullanıma devam edebilirsiniz. Yaptığınız temizlik işleminin ıslak temizlik olmamasına dikkat etmeniz de çok önemlidir.
Yaşam alanlarınızın ilaçlandığı sırada evde bulunmamanız gerekmektedir. Kullanılan ilaçlar solunmamalı aksi taktirde zehirlenmelere yol açabilmektedir. Varsa evcil hayvanınız için de aynı durum geçerlidir. Yapılan ilaçlama işlemini denetlemek isteyenleriniz olacaktır. Ancak bu sağlığınız için çok yanlıştır. Bu nedenle güvenebileceğiniz firmalardan yardım talep etmeli ve bölgeden uzaklaşmalısınız.
Marketlerden veya eczanelerden kolaylıkla temin edebileceğiniz Raid türündeki popüler haşare ilaçları akarları öldürmek için de kullanılabilir. Ancak etkili olup olmadığı tartışma konusudur. Akarlar diğer haşare türlerinden farklıdır. Akarları ortadan kaldırmak için en etkili çözüm yolu profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak olacaktır.
Marketlerden,eczanelerden veya tarım ilacı satılan yerlerden bu ilaçları temin edebilirsiniz. Ancak ilaçları kullanırken kendinizi ve sizinle birlikte yaşayan kişileri riske atmamak adına oldukça dikkatli olmanızda fayda var. Akarlar insan sağlığı açısından büyük risk oluşturur. Bu nedenle işinizi şansa bırakmamalı, mutlaka ilaçlama işlemi için bir profosyonelden yardım almalısınız.
İlaçlama yapılırken, haşarelerin üreme ve gelişme süreçlerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşımaktadır. Yaptırılacak olan ilaçlama belirli aralıklarla ve düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır. Larvalarının gelişim süreçleri de göz önüne alındığında, ilk ilaçlamadan sonra 15 gün arayla bir ilaçlama daha yapılması etkili bir sonuç almanıza yardımcı olacaktır.
Eczanelerde çeşitli haşareler için ilaçlar bulunmaktadır. Akarlar için olan ilaçları da eczanelerden temin edebilirsiniz. Ancak bu ilaçların çoğu etkisizdir. Süpermarketlerden ve eczanelerden temin ettiğiniz haşere ilaçları, kokuludur veya diğer toksit maddeler ile zenginleştirilmiştir. Kullanımı ise oldukça basit olan bu ilaçları ilk kullandığınızda etkili olduğunu düşünürsünüz ancak üstünden birkaç gün geçtikten sonra hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir. Söz konusu akarlar olunca daha da dikkatli olmalı ve ilaçlama işlemini mutlaka bir profosyonele yaptırmalıyız.
Sağlıklı ve garantili bir ilaçlama yaptırmak istiyorsak , uzman bir ilaçlama firmasından yardım almak en doğru seçenek olacaktır. Tüm haşare türlerinde olduğu gibi akarlar için de en doğru ilaçlama yöntemini belirlemek çok önemlidir. Haşare probleminizin neden kaynaklandığının, ne tür ilacın kullanılması gerektiğinin,kesin çözüme nasıl ulaşabileceğinizin ve ilaçlama işleminden önce ve sonra neler yapmanız gerektiğinin bilgisi sizlere mutlaka verilmelidir.
Akar ilaçlaması, vakit kaybetmeden yapılmalıdır. İlaçlama yapıldıktan sonra 24 saat ıslak temizlik yapmamalısınız. Yapılan ilaçlamanın etkili bir sonuç verebilmesi için belirli aralıklarla düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Evinizi sık sık süpürmeli, silmeli ve havalandırmalısınız. Varsa evcil hayvanınızın temizliği de oldukça önemlidir.
Haşare ilaçları yoğun kimyasallar içerir,evde yapılması mümkün değildir. Bunun yerine profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almanız en doğru seçenek olacaktır. Unutmayın, haşareler sağlığınızdan daha kıymetli değildir.
Haşare ilaçları, içerdiği ağır kimyasallar sebebiyle insan sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu sebeple akar ilaçlamasını kendi başınıza yapmayınız. Eczanelerden satın alacağınız ilaçlar etkili bir sonuç almanızda size yardımcı olmayacak aksine zaman kaybı yaşamanıza sebep olacaktır. Mutlaka bir profosyonelden yardım alınız.
Akarlar ile tek başına vereceğiniz mücadele zaman kaybı yaşamanıza hatta akarların sizi veya varsa evcil hayvanınızı ısırmasına sebep olabilir. Bu ısırık da beraberinde ciddi sağlık sorunları getirebilir. Bu sebeple akarlardan bir an önce kurtulmak bu sağlık sorunlarının önüne geçecektir. Özellikle akarlar, varsa küçük çocuğunuzun astım ve bronşit hastası olmasına sebep olabilir. Bu nedenle en kısa sürede profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak en kesin çözüm yoludur.
Akarlar için en uygun ilaçlama zamanı bahar ve yaz aylarının başlangıçları olacaktır. Ancak her mevsim evlerimizde akar olmasının mümkün olabileceğini unutmamakta fayda var. Akar ilaçlamasında dikkat etmemiz gereken en önemli şey zamandır. Akarlar ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verir. En başından alınacak önlemler en etkili çözümleri de beraberinde getirecektir.
Akarların en sevdiği ortamlar sıcak ve nemli ortamlardır. 20-25°C sıcaklıklar ve %60-70 nemli ortamlar akarların yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve üremeleri için en elverişli ortamlardır. Tozun bulunduğu her ortamda da akar olduğunu unutmamak gerekir.
Akarların üreyebilmesi için ortam sıcaklığının 20 ila 25 °C , nem oranının ise %75 ‘lerde olması yeterlidir. Akarlar genellikle Mayıs ve Haziran aylarında çiftleşir. Dişi akarlar yaklaşık 50 yumurta bırakır. Türlerine göre larva akarların yumurtadan çıkmaları altı hafta kadar sürer.
Akarların mikroskobik canlılardır. En küçükleri 0,1 mm, en büyükleri ise 6 mm boyutlarındadır. Genellikle dört çift bacakları vardır. Nefes borusu veya hava tüpleri yoluyla nefes alırlar, ancak birçok türde solunum doğrudan deri yoluyla gerçekleşir. Akarların renkleri büyük ölçüde değişir.Çoğu ten rengi, kahverengi veya kırmızımsı kahverengi görünür, ancak bazı türler parlak kırmızı, mavi veya yeşil renktedir.
Tüm akarların yaşam döngüsü dört aşamadan oluşur. Yumurta, larva, nimf ve yetişkin. Altı ayaklı larvalar 3-4 gün içerisinde yumurtadan çıkar ve yaklaşık 7 gün içinde yetişkin evresine geçer. 14 günlük yaşam döngüsüne sahiptir.
Bazı akarların gözleri vardır, ancak çoğu akar kördür. Hepsinin vücutlarında çevrelerini algılamak için kullandıkları tüy ve kıllar vardır.
Kirpik akarlarının semptomları arasında kaşıntı, kızarıklık, kuru göz, kabuklu ve yapışkan kirpikler, bulanık görme ve göz çevresinde pullu veya pürüzlü cilt lekeleri bulunur. Hem evde yapılabilen hem de tıbbi tedavi yöntemleri sayesinde kolayca tedavi edilebilir.
Uyuz ve uyuza neden olan akarlar çok bulaşıcıdır. Uyuz olan biriyle fiziksel temas, kıyafet veya yatak örtülerini paylaşmak,kişisel eşyaların ortak kullanımı enfeksiyona neden olabilir. Akarlar, hayvanlar veya tekstil ürünleri üzerinde günlerce yaşayabilir.
Ev tozu akarları ve mite(mayt) aynı tür parazitlerdir. Her iki isimle de anılabilirler.