Karınca

Karıncalar, Hymenoptera yani zar kanatlılar takımında yer alan dünya çapında da çok yaygın olarak görülen böcek türlerindendir. Karıncalar ne kadar ilginç ve büyüleyici olursa olsun evlerimizde istemediğimiz istilacılardandır. Her biri üç ekleme sahip altı adet ayakları bulunan karıncaların, bu ayaklarında pençeleri de bulunmaktadır. Kafa kısımlarında birleşik olarak bulunan gözleri vardır. Kafalarının üstünde ise 2 adet anten bulunmaktadır. Vücutlarını kaplayan sert bir dış iskeletleri bulunmaktadır. Boyutları ve renkleri türlerine göre değişkenlik gösteren karıncaların, kendi ağırlıklarının 50 katı kadar yük taşıyabildikleri bilinmektedir.

Karıncalar dünya üzerinde bilinen en yaygın böcek türlerinin başında gelmektedir. Dünya üzerinde 10 bini aşkın türü olduğu bilinen karıncaların, 2012 yılı verilerine göre ülkemizde 360 türü olduğu belirlenmiştir.

Ülkemizde yaklaşık 360 türü bulunan karıncaların, sadece 25 tanesini evlerimizde görmemiz mümkündür. Evlerimizde en sık rastladığımız karınca türleri; ev karıncaları,höyük karıncalar,ateş karıncaları ve marangoz karıncalarıdır.

Karıncalar ne kadar büyüleyici canlılar olsalar da evlerimizde istemeyeceğimiz türden istilacılardandır. Pek çok zararlı ve zararsız türü bulunan karıncaların evlerimizde görebileceğimiz yaklaşık 25 türü bulunmaktadır. Evlerimizde en sık rastladığımız karınca türleri ise ; ev karıncaları,höyük karıncalar,ateş karıncaları ve marangoz karıncalarıdır.

Her karınca türü olmasa da bazı karınca türleri insanları ısırır. Ateş karıncaları bu türlerin arasında en bilinenidir. Bunun yanı sıra genellikle Güney Amerika’da görülen mermi karıncalarının da ısırdığı bilinmektedir.

Karınca ısırıklarının pembe renkte olduğunu söyleyebiliriz. Çoğu zaman önemsiz görülen ancak alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilen karınca ısırıkları, ısırılan bölgede ısı artışı, kızarıklık ve sonrasında şiddetli kaşıntı yaşanmasına sebep olur.

Karıncaların yaşam süreleri türlerine göre değişkenlik gösterir. Örneğin; siyah bahçe karıncaları 15 yıl yaşayabilirken,firavun karıncaları 4 ila 12 ay kadar yaşabilmektedir. Bunun yanı sıra yetişkin erkek karıncalar dişilerle çiftleştikten sonra ölürler. Bir karıncanın ortalama ömrünün 45 ila 60 gün olduğunu söylemek mümkündür. Ancak kraliçe karıncaların ömrü diğer karıncalara göre 100 kat fazladır. Kraliçe karıncalar 30 yıl yaşayabilirler.

Karıncanın latince karşılığı “Formica”dır.

Karıncalar yumurtlama yoluyla ürerler. Havada çiftleştikleri bilinen karıncaların erkek olanları kraliçe karıncanın etrafında dolaşarak yarış içerisine girerler. Kraliçe karınca yeterli miktarda sperm aldığında titreşim yayarak sinyal gönderir ve erkek karınca bir süre sonra ölür. Kolonisi için bir yer arayışına giren kraliçe karınca, bulduktan sonra ilk önce kanatlarını kopartır ve yuvasının girişini kapatır. Daha sonra haftalarca besin kaynağı olmaksızın yalnız başına üremeye başlar. Bu süre zarfında besin kaynağı olarak koparttığı kanatlarını kullanan kraliçe karınca,ilk yumurtalarını bırakmaya başlar. Yumurtadan çıkan larva karıncaları ise kendi salyalarıyla besler. Böylece işçi karıncalar oluşur.

Karıncalar yumurtlama yoluyla üreyen böceklerdir. Kraliçe arılar bir yıl içerisinde 50 milyon yumurta bırakabilmektedir.

Karıncaların çoğu türü sıcak iklimleri severler. Evlerimizde yada yaşam alanlarımızda sıklıkla karşılaştığımız karıncalar mevsimsel veya yıllık bir sorun olabilir. Tropikal ve ılıman bölgelerde daha yaygın olarak görülürler. Bu sebeple yaz aylarının beraberinde getirdiği sıcak ve nemli hava koşulları karıncaların daha yaygın olarak evlerimizde ortaya çıkmasına sebep olur.

Bir karınca yumurtası beyaz, oval şekilli, saydam ve küçüktür. Boyutları bir milimetrenin yarısı kadardır. Karıncaların yumurta evreleri yaklaşık 1-2 hafta sürer.

Karıncaların yumurta, larva,pupa ve yetişkin olarak 4 yaşam döngüsü bulunmaktadır. 1-2 haftalık yumurta evresinden sonra tırtılı andıran görüntüleriyle larva evresine geçerler. Yetişkin karıncalar, larva evresinde oldukça iştahlı olan yavrularını sindirip tekrar çıkardıkları yiyeceklerle beslerler.

Karıncaların sevmediği bitkilerin başına keskin kokusuyla nane gelmektedir. Bunun yanı sıra sirke ve limon da karıncaların sevmediği kokular arasındadır.

Her haşarede olduğu gibi karınca için de en önemlisi yaşam alanlarımızı temiz tutmak. Karıncalar özellikle şekerli gıdaları çok sever ve döküldüğünde hemen başına üşüşürler.Yere dökülen yiyecek kırıntılarını hemen süpürün ve çöp kovalarınızı sık sık boşaltın. Yemek artıklarınız karıncaların besin kaynağıdır bu sebeple bulaşıklarınızı bekletmeden yıkayın. Bal,reçel,çikolata kavanozlarınızın dışına akmamış olmasına dikkat edin. Evlerinizi temizlerken suya birkaç damla sirke katabilirsiniz.Bunun yanı sıra; nane, sarımsak, defne yaprağı,tarçın gibi keskin kokuları olan bitkileri karıncaların dolaştığı alanlara koyabilirsiniz. Karbonat ve pudra şekeri karışımıyla da karıncaları öldürebilirsiniz. Pudra şekeri karıncaları kendisine çekecek, karbonat ise ölmelerine sebep olacaktır.

Kışın getirdiği soğuk hava koşulları ortadan kalkınca havanın ısınmaya başlamasıyla karıncaları yaşam alanlarımızda görmeye başlarız. Karıncalar sosyal böceklerdir, koloniler halinde yaşarlar ve işbirliği içerisindedirler. Karıncaların evlerimize nereden girdiklerini anlamak için iyi bir takipçi olmamız gerekir. Evlerimize muhtemelen kapı ve pencere eşiklerinden yada çatlak duvarlardan giriş yaparlar.

Karıncalar yuvalarını yapmak için genellikle yaşam alanlarınızın dışını kullanırlar ve evlerimizi yada ofislerimizi yiyecek bulma alanı olarak kullanırlar. Yuvalarını genellikle çatlak yada oyuklara, binaların ek kısımlarına,süpürgeliklere yaparlar. Genellikle karıncaların belirli bir hat üzerinde tek sıra halinde ilerlediklerine şahit oluruz. Karıncaları takip ederek yuvalarının yerini tespit etmemiz mümkündür.

Karınca yuvaları tümsek şeklindedir veya karınca tepesiyle belirginleşmiştir. Çoğunlukla yuvalarını mevsim ve çevre koşullarına göre toprağın altına,ağaçların köklerine veya taş diplerine yaparlar. Toprağın altı üstüne göre daha sıcaktır bu sebeple özellikle soğuk havalarda toprağın 6-7 metre derinine yuvalarını yaparlar.

Evinizi ilaçlattığınız firmayı iyi belirlemeniz gerekir. İlaçlama firması mutlaka size işlem öncesinde ve sonrasında ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi vermelidir. İlaçlama sonrası ilaçlanan bölgeyi 2-3 saat kapalı tutmalı, daha sonra herhangi bir hastalığı bulunmayan sağlıklı bir kişi tarafından içeri girilerek pencere ve balkon kapıları gibi hava sirkülasyonu sağlayan bölümler açılmalıdır. Bu işlemi yapan kişi hızlı bir şekilde dışarı çıkmalı içeride gereksiz yere durmamalıdır. Evi havalandırdıktan sonra görevliler tarafından size belirtilen süre sonrasında temizlik işleminizi yapıp, kullanıma devam edebilirsiniz. Yaptığınız temizlik işleminin ıslak temizlik olmamasına dikkat etmeniz de çok önemlidir.

Marketlerden veya eczanelerden kolaylıkla temin edebileceğiniz Raid türündeki popüler haşare ilaçlarının karıncaları öldürmek için olanları da bulunmaktadır. Ancak ne kadar etkili olduğu konusu tartışmalıdır. Karıncalardan kurtulmanın en etkili ve kesin çözüm yolu bir profosyonelden yardım almak olacaktır.

Yaşam alanlarınızın ilaçlandığı sırada evde bulunmamanız gerekmektedir. Kullanılan ilaçlar solunmamalı aksi taktirde zehirlenmelere yol açabilmektedir. Varsa evcil hayvanınız için de aynı durum geçerlidir. Yapılan ilaçlama işlemini denetlemek isteyenleriniz olacaktır. Ancak bu sağlığınız için çok yanlıştır. Bu nedenle güvenebileceğiniz firmalardan yardım talep etmeli ve bölgeden uzaklaşmalısınız.

Karınca istilaları hiçbirimizin uğraşmak istemeyeceği türdendir. Karıncalardan en kolay ve hızlı şekilde kurtulabilmek için profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alabilirsiniz. Evinizde veya işyerinizde karınca gördüğünüzde daha fazlası ile karışlaşabileceğinizi göz önünde bulundurmalı ve vakit kaybetmeden yaşam alanlarınızı ilaçlatmalısınız.

Karıncalar da tıpkı diğer haşareler gibi keskin kokulardan nefret ederler. Bu kokuların başında nane bitkisi gelir. Nane kokusu karıncaların nefret ettiği kokulardandır. Bunun yanı sıra; sarımsak, defne yaprağı, lavanta, sirke, biberiye gibi bitkilerin kokuları da karıncaların uzak durduğu kokular arasındadır.

Karıncalar ile verdiğiniz mücadelede uyguladığınız yöntemler, bu savaşı aleyhinize çevirebilir. O yüzden çok dikkatli olmalısınız. Marketlerden,eczanelerden veya tarım ilacı satılan yerlerden bu ilaçları temin edebilirsiniz. Ancak ilaçları kullanırken kendinizi ve sizinle birlikte yaşayan kişileri riske atmamak adına oldukça dikkatli olmanızda fayda var.

Haşereler için yapılan ilaçlamalar mutlaka periyodik olarak yapılmalıdır. Karıncalar için de durum aynıdır. Etkili bir sonuç almak istiyorsak belirli bir süre arayla en az 2 kez ilaçlama yaptırmalıyız. İlaçlama firmaları en etkili ilaç ve yöntemleri uygulayarak, kısa sürede kalıcı sonuçlara ulaşmanıza ve sağlığınızı güven altına almanıza yardımcı olacaklardır.

Karıncalar şekerli gıdalara bayılırlar. Özellikle reçel, bal, çikolata gibi şeker oranı bol olan gıdalarımız yere bir damla dahi döküldüğünde karıncaların etrafına üşüştüğünü görürüz. Özellikle karıncalara tuzak kurmak istediğimizde şekerli gıdalara başvururuz. Örneğin; pudra şekeri ve karbonat. Pudra şekeri karıncaları cazibesiyle kendine çekerken, karbonat ise ölmelerine sebep olur. Aynı şekilde kabartma tozu ve bal da kullanabilirsiniz. Bal karıncaları çeker, kabartma tozu öldürür.

Karıncalar nemli ve sıcak ortamları severler. Bu sebeple çoğunlukla yaz aylarında ortaya çıkarlar. Tabiki besin ve su ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecekleri ortamlar da karıncalar için cazip bölgeler olacaktır. Yuvalarını genellikle evinizin dışına yapsalar da besin ihtiyaçlarını karşılamak için mutlaka kapınızı çalacaklardır.

Yediğimiz çoğu yiyecek karıncalar için de besin kaynağıdır. Genellikle yere döktüğümüz yemek kırıntıları ile karıncalar kendilerine öğün yaratabilirler. Bunun yanı sıra her canlının temel ihtiyacı olan su karıncalar için de çok önemlidir. Bu sebeple mutfak tezgahlarımızı her zaman kuru bırakmalıyız. Yere döktüğümüz su yada meşrubatları vakit kaybetmeden temizlemeliyiz.

Karıncaların bazı türlerinin uçabildiği bilinmektedir. Kanatlı karınca yada uçan karınca olarak bilinen türü daha hızlı üremeleri ve daha gelişmiş olmaları ile de dikkat çekmektedir. Çiftleştiklerinden kısa bir süre sonra ortaya çıkan kanatlı karıncalar, yaz mevsiminde daha çok görülürler.

Karıncalar için en uygun ilaçlama zamanı mevsim geçişleridir. Yaz ve kış aylarının başlangıçları ilaçlama için ideal bir dönemdir. Karıncalar yaz mevsiminde daha çok görülür ve en başından alınan önlemler en etkili çözümleri de beraberinde getirecektir.

İlaçlama yapılırken, böceklerin üreme ve gelişme süreçlerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşımaktadır. Yaptırılacak olan ilaçlama belirli aralıklarla ve düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır. Lavralarının gelişim süreçleri de göz önüne alındığında, ilk ilaçlamadan sonra 15 gün arayla bir ilaçlama daha yapılması etkili bir sonuç almanıza yardımcı olacaktır.

Eczanelerde çeşitli böcekler için birçok ilaç bulunur. Karıncalar için olan ilaçları da eczanelerden temin edebilirsiniz. Ancak bu ilaçların çoğu etkisizdir. Süpermarketlerden ve eczanelerden temin ettiğiniz haşere ilaçları, kokuludur veya diğer toksit maddeler ile zenginleştirilmiştir. Kullanımı ise oldukça basit olan bu ilaçları ilk kullandığınızda etkili olduğunu düşünürsünüz ancak üstünden birkaç gün geçtikten sonra haşereler ile tekrar karşılaştığınızda hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir.

Sağlıklı ve garantili bir ilaçlama yapmak istiyorsak , uzman bir ilaçlama firmasından yardım almak en doğru seçenek olacaktır. Tüm haşare türlerinde olduğu gibi karıncalar için de en doğru ilaçlama yöntemini belirlemek çok önemlidir. Haşare probleminizin neden kaynaklandığının, ne tür ilacın kullanılması gerektiğinin,kesin çözüme nasıl ulaşabileceğinizin ve ilaçlama işleminden önce ve sonra neler yapmanız gerektiğinin bilgisi sizlere mutlaka verilmelidir.

Karınca ilaçlaması, haşarenin tespit edildiği ilk anda vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Öncelikle ne ile savaştığınızı bilmeniz gerekir. Yani ortamda hangi karınca türünün olduğunu tespit etmek ve ona göre ilaçlama yapmak gerekmektedir. İlaçlama yapıldıktan sonra 24 saat ıslak temizlik yapmamalısınız. Daha sonrası için tekrar haşare sorunuyla karşılaşmamak adına,yaşam alanınızın temizliğine özen göstermelisiniz.

Haşare ilaçları yoğun kimyasallar içerir,evde yapılması mümkün değildir. Bunun yerine profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almanız en doğru seçenek olacaktır. Unutmayın, haşareler sağlığınızdan daha kıymetli değildir.

Karıncalar ile verdiğiniz savaşta uyguladığınız yöntemler, bu savaşı aleyhinize çevirmenize sebep olabilir.Bu sebeple çok dikkatli olmanızda fayda var. Marketlerden,eczanelerden veya tarım ilacı satılan yerlerden bu ilaçları temin edebilirsiniz. Ancak ilaçları kullanırken kendinizi ve sizinle birlikte yaşayan kişileri riske atmamak adına oldukça dikkatli olmalısınız. Bir profosyonelden yardım almanız en doğru seçenek olacaktır.

Karıncalarda üreme yumurtlama yolu ile gerçekleşir. Karıncalar yeryüzünün en ilginç canlılarındadır. Havada çiftleşirler. Karıncaların erkek olanları kraliçe karıncanın etrafında dolaşırlar. Kraliçe karınca yeterli miktarda sperm aldığında, erkek karıncalar oradan uzaklaşır ve ölürler. Kraliçe karınca ise çiftleşme sonrası kendi kolonisini kurmak üzere kendisine yeni bir yuva arayışına girer. Uygun bir yuva bulan kraliçe karınca, kendi başına kalıp üremeye başlar. Yumurtadan çıkan yavruları kendi salyasıyla besleyerek, işçi sınıfı karıncalarını oluşturmuş olur.

Karıncalar çalışkanlıklarıyla ünlü canlılardır. Ağustos böceği ve karınca hikayesini hepimiz biliriz. İlkbahar ve yaz ayları boyunca yoğun bir şekilde çalışıp besinlerini depolayan karıncalar, kış aylarının beraberinde getirdiği soğuk havalarla birlikte hazırlıklarını tamamlayıp kış uykusuna yatarlar. Karıncaların bazıları bu dönemi topladıkları besinleri tüketerek geçirse de bazıları da sonbahar dönemi fazladan besin tüketerek bu dönemi uyuyarak geçirir. Kış mevsimi boyunca karıncaları görmememizin sebebi de budur.

Kraliçe karıncalar tek seferde 800 ila 1500 tane yumurtlayabilmektedir. Bu sebeple evimizde birkaç karınca gördüğümüzde ertesi gün binlercesini görmemiz mümkündür. Karıncalar hızlı üreyen ve çoğalan canlılardır.

Karıncalar dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip olan canlılardır. Kraliçe karıncanın ilk yumurtasını mart aylarında bırakmaya başladığı bilinmektedir. Yaklaşık 6 ay boyunca devam eden yumurtlama süreci eylül ayına gelindiğinde sona erer.

Çiftleşme sonrası kraliçe karınca yumurtlamak için kendisine uygun yuva arayışı içerisine girer. Bu yuva uygun sıcaklığı ve nemi içeren yerler olmalıdır. Kendisine yuva bulan kraliçe karınca ilk önce kanatlarını kopartır ve yuvasının girişini kapatır. Daha sonra haftalarca besin kaynağı olmaksızın yalnız başına üremeye başlar. Bu süre zarfında besin kaynağı olarak koparttığı kanatlarını kullanan kraliçe karınca, ilk yumurtalarını bırakmaya başlar. Yumurtadan çıkan larva karıncaları ise kendi salyalarıyla besler. Böylece işçi karıncalar oluşur.

Türüne göre boyutları değişkenlik gösteren karıncaların ortalama boyları 0.75 mm ila 52 mm arasındadır.

Karıncaların renkleri ve boyutları türlerine göre değişkenlik gösterir. Çoğunlukla kırmızı ve siyah renkli olan karıncaların, çeşitli renkleri vardır. Toprak rengi, sarı, kahverengi, gri, mavi hatta mor renkli karıncalara bile rastlamamız mümkündür. Yeşil renkte karınca görme ihtimalimiz ise çok düşüktür.

Karıncaların bazı türlerinin insan ısırdığı bilinmektedir. Karıncalar, kendilerini tehdit altında hissederlerse ısırmak için çenelerini ve ağızlarını kullanırlar. Bu ısırıklar biraz ağrı ve rahatsızlığa neden olabilir, ancak genellikle tehlikeli değildirler. Ancak ısırığın temizliğini ve bakımını yapmazsanız, cildi tahriş edebilir ve hatta enfeksiyon kapmanıza bile sebep olabilir. Bunun yanı sıra karıncalar aracılığıyla geçen pek çok bulaşıcı hastalık bulunmaktadır.

Haşare ilaçlarının içerdiği yoğun kimyasallar gereği insan sağlığını ciddi olarak etkilediği bilinmektedir. Böcek ilaçları adeta kimyasal silah gibidirler ! Bu kimyasalları solumak yada temas etmek çok ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. İlaçlama işlemi için mutlaka bir profosyonelden yardım alınmalı ve ilaçlama esnasında evde bulunmamanız gerekir. Evde kendi başınıza ilaçlama işlemini uygulamak son derece tehlikelidir.

Karıncalar çok çalışkan hayvanlardır ve çoğu zaman uyumadıkları yanılgısına kapılabiliriz. Ancak İlkbahar ve yaz ayları boyunca yoğun bir şekilde çalışıp besinlerini depolayan karıncalar, kış aylarının beraberinde getirdiği soğuk havalarla birlikte hazırlıklarını tamamlayıp kış uykusuna yatarlar. Karıncaların bazıları bu dönemi topladıkları besinleri tüketerek geçirse de bazıları da sonbahar dönemi fazladan besin tüketerek bu dönemi uyuyarak geçirir.

Öncelikle karıncaların evlerinize gelebileceği yolları belirlemelisiniz. Ev duvarlarında çatlak, yarık veya boşluk varsa buraları doldurabilirsiniz. Eski zeminlerde oluşan çatlaklarda karıncaların evlerinize gelebileceği bölgelerdir. Bunun yanı sıra özellikle bahçe katında oturuyorsanız kapı ve pencerelerinizi uzun süre açık bırakmamalısınız. Tüm bu önlemleri aldıktan sonra bir diğer dikkat etmeniz gereken şey şekerli gıdalarınızı çok iyi şekilde sakladığınızdan emin olmak. Sadece şekerli gıdalar değil yere dökülen yemek artıkları da karıncaların ziyafet çekmesine sebep olur. Her canlı gibi karıncalar da suya ihtiyaç duyar. Tezgahlarınızın mutlaka kuru olmasına dikkat edin.

Karıncaların kafa kısımlarında pek çok algı organları bulunmaktadır. Karıncaların petek gözleri vardır ve gözleri çok iyi görmez. Genellikle ışığı ve gölgeyi algılayan bu üç basit göz , insanların dahi göremediği bazı ışınları algılamalarına ve bunları kullanarak yön tayini yapabilmelerine sebep olur. Böylelikle yuvalarının nerede olduklarını rahatlıkla bulabilir ve gittikleri yerlerden geri dönerken zorluk yaşamazlar.

Karıncaların üç çift bacağı vardır yani toplamda altı adet bacağı bulunur. Bacaklar, karıncaların hareket etmesine izin verecek şekilde tasarlanmıştır ve her birinin ucunda tırmanmalarını mümkün kılan bir pençe bulunur.

Evlerimizde istemediğimiz diğer tüm haşareler gibi karıncalardan kurtulmak için de en kesin çözüm yolu ilaçlama yaptırmaktır. Bunun için profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almalısınız. Kendi yöntemlerinizle karıncalardan kurtulmaya çalışmanız zaman kaybı yaşamanıza sebep olabilir. Karıncalar hızlı üreyen ve çoğalan canlılardır. Bunun yanı sıra ilaçları kendi başınıza yapmaya veya uygulamaya çalışmayınız. Haşare ilaçları içerdiği kimyasallar sebebiyle insan sağlığı için ciddi riskler oluşturur.

Karıncalar çiftleştikten sonra kanatlı türleri de ortaya çıkar. Genellikle yaz mevsiminin beraberinde getirdiği sıcaklarla birlikte evlerimizde gördüğümüz karıncaların kanatlı türündekilerine kanatlı karınca yada uçan karınca adı verilir. Daha hızlı üremeleri ve daha gelişmiş olmaları en önemli özelliklerindendir.

Sirke keskin kokusu sebebiyle çoğu haşarenin korkulu rüyasıdır. Evlerinizi temizlediğiniz suya birkaç damla sirke koymak haşare oluşumunun önüne geçebilir. Ancak tek başına sirke kullanmak kesin bir çözüm sunmayacaktır. Evde uyguladığımız doğal yöntemler çoğu zaman işe yarıyor gibi görünse de uzun süreli bir fayda sağlamayacaktır. Bu sebeple her haşarede olduğu gibi karıncalar için de profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak en mantıklı seçenektir.

Kraliçe karıncaların iki temel rolü vardır. Yaşamlarının erken dönemlerinde yeni bir koloni oluşturmaya programlanmışlardır. Bu genç kraliçe, çiftleştikten sonra yeni bir yuva bulur ve ilk yumurtalarını bırakır. Bu larvalar olgunlaştığında ve ona bakabildiğinde, kraliçe hayatının bir sonraki aşamasına odaklanır: Yumurtlama makinesi olmak. Bazı kraliçeler ömür boyu milyonlarca yumurta üretebilir. Kraliyet unvanına rağmen, kraliçe karıncanın bir koloni üzerinde gerçek bir yetkisi olmadığı unutulmamalıdır. Başka karıncaları yönlendirmez ve koloniye karar vermez. Gördüğü tek kraliyet şımartması, diğer karıncaların ona yiyecek getirmesi ve onu temiz tutmasıdır.

Kraliçe karınca tek seferde 800 ila 1500 tane yumurtlayabilmektedir.

Karıncaların erkek olanları kraliçe karıncanın etrafında dolaşırlar. Kraliçe karınca yeterli miktarda sperm aldığında, erkek karıncalar oradan uzaklaşır ve ölürler. Kraliçe karınca ise çiftleşme sonrası kendi kolonisini kurmak üzere kendisine yeni bir yuva arayışına girer. Kendisine yuva bulan kraliçe karınca ilk önce kanatlarını kopartır ve yuvasının girişini kapatır. Daha sonra haftalarca besin kaynağı olmaksızın yalnız başına üremeye başlar. Yumurtadan çıkan yavruları kendi salyasıyla besleyerek, işçi sınıfı karıncalarını oluşturmuş olur.

Ortalama bir karıncanın ömrü 45 ila 60 günken, kraliçe karıncaların ömrü işçi bir karıncanın ömrünün 100 katıdır. Kraliçe karıncaların 30 yıla kadar yaşabildikleri bilinmektedir.

Dışarıda nerelerde gezdiklerini bilmediğimiz karıncalar evimize gelip, yiyeceklerimizin üzerinde gezsin istemeyiz. Her ne kadar bahçe karıncalarının ve siyah karıncaların hastalık taşımadığı bilinese de bazı türleri bir çok bulaşıcı hastalığı bünyesinde barındırabilir. Bu hastalıkların bazıları ; verem,tifüs,veba, dizanteri ve şarbondur. Bu hastalıkların karınca ısırıklarıyla yada yiyeceklerimizin üzerinde gezmeleri yoluyla insanlara bulaşabileceğini unutmamak gerekir.

Her canlının olduğu gibi karıncaların da temel ihtiyaçlarından birisi sudur. Karıncalar ufak su birikintilerinden yada su damlalarından bu ihtiyaçlarını karşılarlar. Karıncaların bazı türleri ise katı yiyeceklerin suyundan bu ihtiyacını giderir. Bu sebeple mutfak tezgahlarımızı kuru bırakmaya dikkat etmeliyiz. Su bulamayan karıncalar, su ihtiyaçlarını karşılamak için farklı bölgelerde arayış içerisine girerler.

Renkleri genellikle siyah, kahverengimsi turuncu veya koyu kahverengi olarak görülen marangoz karıncaların boyutları ise 3 ila 12 mm arasında değişkenlik gösterebilir. Çene ve ağız yapıları diğer karınca türlerine göre daha gelişmiştir. 8 adet kuvvetli dişleri bulunan marangoz karıncalar, ahşap yeme özellikleriyle bilinirler.

Marangoz karıncaları ahşap yiyen karınca türlerindedir. Hem iç hem dış mekanlarda yaşayabilirler. Yuvalarını ıslak ahşap üzerine,canlı yada ölü ağaçlara, telefon direklerine yada evlere yaparlar. Yuvalarını oluşturuken, ahşap üzerine bir delik açarlar ancak içerdiği selülozu sindiremediklerinden ahşabı yiyemezler.

Marangoz karıncalarından kurtulmak için profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alabilirsiniz. Bulundukları yere ciddi şekilde zararlar verebilir, eşyanızın kullanılmaz hale gelmesine sebebiyet verebilir. Aynı şekilde varsa evinizdeki bitkilere de zarar vereceklerdir.

Her haşarede olduğu gibi karıncalar için de evinizi temiz tutmanız önemlidir. Yere dökülen yemek kırıntıları, açıkta bırakılan gıdalar, reçel ve bal kavanozlarınızın iyi kapatılmaması yada akması, hatta mutfak tezgahınızın üzerindeki su biriktisi.. Tüm bunların hepsi karıncalar için ziyafet niteliğindedir. Karıncalar genellikle yuvalarını evlerinizin dışına yapar. Evlerimize gelme sebepleri tamamen besin ihtiyaçlarını karşılamak içindir.

Karıncalar omurgasız hayvanlardandır. Besin kaynaklarında et veya ot ayrımı yapmazlar. Bu sebeple hepçil hayvanlar olarak bilinirler.

Karıncalar hızlı üreyen ve çoğalan canlılardır. Bir kraliçe karınca tek seferde 800 ila 1500 tane yumurta yumurtlayabilmektedir. Bu sebeple ilk gün bir tane gördüğümüz karınca, ertesi gün milyon tane olabilir.

Karıncaların dört adet yaşam döngüsü bulunmaktadır. Bunlar ; yumurta, larva, pupa ve yetişkindir. Bu aynı zamanda tam metamorfoz olarak da bilinir. Karıncaların türlerine göre bu evrelerin tamamlanma süreleri de değişkenlik gösterir.

Karıncaların bazı türlerinin vücut kısımlarının bitiminde iğneleri bulunmaktadır. Sadece dişilerinde bulunan bu iğne sayesinde zehirlerini enjekte ederler. Ülkemizde sadece ateş karıncalarında iğne bulunmaktadır.

Eviniz karınca istilasına uğradığında ilk olarak yuvalarını tespit etmekle işe başlayabilirsiniz. Evinizde hangi tür karınca olduğunu anlamalı ve profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almalısınız. Evinizi ilaçlatacağınız firmayı iyi seçmelisiniz. Profosyonel ekip size ilaçlama öncesi ve sonrasında neler yapmanız gerektiğinin bilgisini size mutlaka vermeli ve ilaçlama esnasında evde bulunmamanız gerekmektedir.

Karıncalar koloni halinde yaşayan canlılardır. Genellikle karıncaların belirli bir hat üzerinde tek sıra halinde ilerlediklerine şahit oluruz. Karıncaları takip ederek yuvalarının yerini tespit etmemiz mümkündür.

Karıncalar feromonları, sesleri ve dokunuşu kullanarak birbirleriyle iletişim kurarlar. Feromonların kimyasal sinyaller olarak kullanımı, karıncalarda diğer birçok böcek grubuna göre daha gelişmiştir. Diğer böcekler gibi, karıncalar da antenleri aracılığıyla kokuları algılarlar ve bu nedenle büyüleyici ve takdire şayan bir koku alma yeteneğine sahiptirler.

Kokulu ev karıncaları olarak bilinen karınca türünün kendi has bir kokusu olduğu bilinmektedir. Kokuları küf yada çürümüş hindistan cevizi kokusuna benzetilmektedir. Karıncaların kendi aralarında koku yoluyla da ileşime geçtiği de bilinmektedir. Yiyecek aramaya giderken ardından ardından koku bırakan karınca, diğer karıncaların da bu koku sayesinde yiyeceğe ulaşmasını sağlar.

Karıncalar çok güçlü hayvanlardır. Kendi ağırlıklarının 50 katı kadar yük taşıyabildikleri bilinmektedir. Bir karıncanın taşıyabileceği miktar türüne göre değişir. Örneğin Asyalı dokumacı karınca, kendi kütlesinin 100 katı kadar yük kaldırabilir.

Karıncalar çiftleştikten sonra kanatlı türleri de ortaya çıkar. Genellikle yaz mevsiminin beraberinde getirdiği sıcaklarla birlikte evlerimizde gördüğümüz karıncaların kanatlı türündekilerine kanatlı karınca yada uçan karınca adı verilir. Daha hızlı üremeleri ve daha gelişmiş olmaları en önemli özelliklerindendir. Evinizde kanatlı karıncalar varsa bunun anlamı çoktan bir kolonileşme oluşmuş demektir. Kanatlı karıncalar da diğer karıncalar gibi evlerimize açık bırakılan kapı ve pencerelerde yada binadaki çatlak, yarık yada boşluklardan gelmiş olabilir.

Normal karıncalardan farklı olarak kanatlı karıncaların vücutlarında zar şeklinde bir kanat bulunmaktadır. Bu kanatlar sayesinde karıncalar uçabilirler. Kanatlı karıncaların kafa kısımları oldukça serttir. Uçan karıncaların boyutları ortalama 1mm ila 3 mm civarındadır. Renkleri ise koyu kahverengi yada siyahtır.

Kanatlı karıncalar insan ve hayvanları ısırabilirler. Özellikle ateş karıncası türünde olanların insanları ısırmaya meyilli oldukları bilinmektedir. Kuvvetli ağız ve çene yapıları sayesinde insan etini rahatça ısırabilirler. Isırılan bölgede kızarıklık ve sonrasında kaşıntı kaçınılmazdır.

Karıncalar feromon adı verilen kimyasal koku sayesinde iletişim kurarlar. Karıncalar feromonları birbirlerine yol göstermek amacıyla kullanırlar.Bir karınca yiyecek bulduğunda kendi feromonunu yuvasına kadar takip edebilir. Tıpkı Hansel ve Gratel masalındaki gibi. Ormanda yolunu kaybetmemek için ekmek kırıntısı bırakan Hansel buna en güzel örnektir. Diğerlerine haber vermek için ikinci kez feromon bırakan karınca bu sorunu da rahatlıkla çözmüş olur. İkinci feromon ilkine göre daha güçlü bir kokuya sahiptir ve karıncaların gidecekleri yolu belli eder.

Karıncalar sıcak ve nemli havaları seven canlılardır. Genellikle mart aylarında ilk yumurtalarını yumurtlayan kraliçe karıncaların, eylül aylarına gelindiğinde yumurtlama işlemi sona ermiş olur. Tek seferde 800 ila 1500 tane yumurta yumurtlayabilen kraliçe karıncalar, işçi sınıfını bu şekilde oluşturmuş olur.

Evlerimizde karınca olmasının 3 temel nedeni vardır. Bunlar yiyecek, bitkiler ve nemdir. Karıncalar yuvalarını genellikle evlerimizin dışına yapsalar da yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla evlerimize gelirler. Nemli ve aynı zamanda su ihtiyaçlarını da karşılayabilecekleri yerlere gitmeleri ve yuvalarını yapma ihtiyaçları da göz ardı edilemez. Bitkiler de karıncalar için köprü görevi görmektedir. Evlerimizin yakınında bulunan bitkiler karıncaların rahatça içeriye girmesini sağlamaktadır.

Karıncalar hızlı üreyen ve çoğalan canlılardır. Biz daha farkedemeden evimiz karınca istilasına uğrayabilir. Haşare ilaçları içerdiği yoğun kimyasallar gereği tek başına uygulamamız açısından uygun değildir. Bu kimyasalları solumak yada temasta bulunmak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu sebeple profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak hem en etkili hem de en güvenli sonucu almanıza olanak sağlar.

Ateş karıncaları, karınca türleri arasında en tehlikeli ve zararlı olanıdır. Oldukça salgırgandırlar ve bulunduğu bölgedeki her canlı için sağlık riski oluşturmaktadır. Rengi kırmızımsı kahverengi, boyutu ise 3 mm ila 16 mm arasında değişir. İnsanları ve hayvanları ısırması da bir diğer özelliği arasındadır. Küçük olmalarına karşın oldukça agresiftirler.

Karınca yumurtalarının rengi beyaz ve saydamdır. Genellikle oval şekilde olan karınca yumurtalarının çok küçük oldukları bilinmektedir. Boyutları yaklaşık bir milimetrenin yarısı kadardır.