Kırkayak

Kırkayaklar çok bacaklılar sınıfından, ülkemizde genellikle kahverengi veya siyah renkleri görülen ve oldukça yavaş hareket eden haşare türlerindendir. Eklem bacaklılar şubesine ait olan kırkayakların, boyutları ortalama 4 ila 5 cm civarındadır. Dünyanın her yerinde binlerce türü bulunur. Çoğunlukla ölü organik maddeler ile beslenirler ve nemli bölgelerde yaşamlarını devam ettirirler. Çoğu türü zehirsiz olsa da, zehirli olan türleri de mevcuttur. Genellikle koloniler halinde yaşayan kırkayaklar, çok hızlı bir şekilde çoğalabilme özelliğine de sahiptirler.

Kırkayakların dünya üzerinde bilinen 10.000’den fazla türü bulunmaktadır. Bu türlerin yaklaşık 5000 ’inine ülkemizde rastlamamız mümkün.

Kırkayaklar , genellikle evlerimize giren eklembacaklı haşarelerdir. Kırkayaklar 2,5 ila 4 cm uzunluğundadır. Dünyanın en büyük kırkayağı, Coppell, Teksas, ABD’den Jim Klinger’e ait. Yetişkin bir Afrika devi siyah kırkayak olan Millie, 38.7 cm’di ve 256 tane bacağa sahipti.

Kırkayaklar çoğunlukla kahverengi veya siyah renktedirler. Bazen vücutlarında çeşitli turuncu ve kırmızı renkte lekeler olan kırkayaklara rastlamamız da mümkündür.

Kırkayak, Latince karşılığı “ yüz ayak” olan “Centipeda” adından gelir. Ancak yıllardır yapılan incelemelere göre; ya daha fazla yada daha az ayaklı kırkayaklara rastlansa da , henüz yüz ayaklı bir kırkayağa rastlanmamıştır. Cinslerine göre de ayak sayıları değişebilir. Erkek kırkayakların ortalama 660 ayağı bulunurken, dişi kırkayakların yaklaşık 750 ayağı bulunmaktadır.

Kırkayaklar ve çıyanlar eklem bacaklılar ailesinin alt şubesi olan çok ayaklılar sınıfına ait, neredeyse akraba sayılan iki tür haşaredir. Birbirleriyle sıkça karıştırılan bu iki haşare türünü, birbirinden ayırabilecek çok bariz özellikler vardır. Örneğin bacak yapılarında farklılıklar vardır. Çıyanların vücutlarından tek bacak çıkarken, kırkayakların çift bacak çıkar. Çıyanlar genellikle zehirli haşareler olarak bilinirken, kırkayaklar çoğunlukla zararsızdır. Bir diğer ayırt edici özellik ise beslenme şekilleri. Çıyanlar etobur haşarelerdir ancak kırkayaklar otoburdur. Bunun yanı sıra kırkayaklar koloniler halinde yaşamaktan hoşlanırken, çıyanlar tek tabanca yaşamayı tercih etmektedirler.

Kırkayağın Latince karşılığı “ Diplopoda” dır.

Kırkayaklar, diğer hayvanların aksine kendilerini savunurken ısırmazlar. Bunun yerine kendilerini ciddi bir tehdit altında hissettiklerinde kendilerini top haline getirebilirler. Bazı durumlarda ise; örümcekler, karıncalar yada böcekler gibi avcılara karşı savaşırken bezlerinden sıvı bir toksin salarlar. Bazı kırkayaklar, bir tehditle karşı karşıya kaldıklarında birkaç metre öteye toksin püskürtebilir.

Kırkayaklar, eklem bacaklılar ailesinin alt şubesi olan çok ayaklılar sınıfına ait haşare türüdür.

Kırkayaklar nem olmayan yerde barınamazlar. Bu sebeple ortamdaki nemden kurtulursanız kırkayakların sevmediği bir ortam oluşturmuş olursunuz. Bunun yanı sıra kırkayaklar acıdan hiç haz etmezler. Kırkayakların evlerimize girebileceği bölgelere pulbiber serpebiliriz. Çay ağacı yağı ve nane yağı da kırkayakların sevmediği şeyler arasındadır.

Kırkayaklar yumurta yoluyla çoğalırlar. Kırkayak yumurtaları toprağa veya çürüyen organik maddelerin altına serilir. Yumurtalardan çıkan genç kırkayaklar, yetişkin kırkayakların küçük ve boyut olarak daha kısa versiyonlarına benzerler. Bu genç kırkayaklar, olgunlaştıkça segmentler ve bacaklar da eklenerek yavaş yavaş büyür. Çürüyen organik madde ile nemli alanlarda büyüme ve gelişmeleri daha kolay meydana gelir. 1 yılda büyüme tamamlanır ve böylece kırkayaklar çoğalır.

Kırkayaklar eklembacaklılar şubesindendir ve parçalı gövdeli otçul omurgasızlardır.

Kırkayaklar, basitçe ifade etmek gerekirse kendilerini savunma ihtiyacı duyduklarından dolayı kötü koku yayarlar. Bu uzun eklembacaklıların çoğu, bezlerinden zehirli ve hoş olmayan kokulu sıvılar yayarak kendilerini korurlar. Kırkayaklar herhangi bir şekilde rahatsız veya endişeli hissettiklerinde, tipik olarak bu kokuları ortama yayarak tepki verirler.

Kırkayaklar omurgasız haşarelerdir ve sürüngen olabilmeleri için omurgaları olması gerekmektedir. Bu sebeple de kırkayakların sürüngenler sınıfına girdiğini söylemek yanlış olacaktır.

Kırkayaklar uçabilmeleri için gerekli olan kanatlara sahip değillerdir. Bu sebeple de uçabilmeleri mümkün değildir. Kırkayaklar uçabilen haşare türlerinden değildir.

Erkek ve dişi kırkayaklar üremek için çiftleşmek zorundadırlar. Erkek kırkayaklar genellikle spermlerini dişi kırkayağın üreme organına bırakırlar. Erkek kırkayaklar önce spermlerini bırakacakları bir ağ örmelidir. Dişi daha sonra bu ağa yaklaşır ve spermi kendi üreme organlarına yerleştirir. Kırkayaklar yumurtalarını toprağa bırakır. Bazı türler, çiğnenmiş yapraklardan yumurtaları için ayrı kılıflar oluşturur. Bazı türlerde dişi ve bazen erkek kırkayak, yumurtadan çıkıncaya kadar onları korur. Genç kırkayaklar görüntü itibariyle yetişkinlere benzese de, yumurtadan ilk çıktıklarında genellikle bacakları yoktur.

Çiftleşme gerçekleştikten birkaç hafta sonra dişi kırkayak toprağı kazacak ve yumurtalarını bırakacaktır. Yumurtalar toprağa karıştıkları için görmek neredeyse imkansız olabilir. Bununla birlikte, dişi genellikle yumurtalarını gömdüğü alanı koruyacaktır, bu nedenle bu davranış, bebek kırkayaklarının yolda olduğunun iyi bir göstergesidir. Kırkayak dişileri bir seferde 100 yumurta bırakabilir.

Evet, kırkayaklar yumurtlayarak çoğalırlar. Kırkayak yumurtaları toprağa veya çürüyen organik maddelerin altına serilir. Dişi kırkayak nemli ve sıcak olan toprağın altını kazararak, yumurtalarını buraya bırakacaktır ve yumurtalarını koyduğu bu bölgeyi koruyacaktır.

Kırkayaklar nemli bölgelere bayılırlar ve yuvalarını da nem açısından yüksek bölgelere yapmayı tercih ederler. Binaların bodrum katları, kalorifer daireleri, çatı araları, merdiven boşlukları, varsa duvarlardaki oyuk ve çatlaklara yuvalarını yaparlar. Buralarda üreyerek çoğalırlar ve evlerimize girebilirler.

Kırkayaklar sanılanın aksine zehirli haşareler değillerdir. Ancak birçok türün, bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilecek tahriş edici sıvılar üretebilen bezleri vardır. Bazı kırkayakların savunma sıvıları, cildi kimyasal olarak yakabilen ve uzun süreli cilt renginin bozulmasına neden olabilecek hidroklorik asit içerir. Sıvı ayrıca gözler için de tehlikeli olabilir. Kırkayakları çıplak elle tutmanız tavsiye edilmez. Kırkayak tutan kişiler ellerinde kalan tuhaf bir koku fark edebilir. Kırkayaklarla temas ettikten sonra, koku gidene kadar ellerinizi sabun ve suyla iyice yıkayın. Çözücüler eter veya alkol de zararlı sıvının uzaklaştırılmasına yardımcı olacaktır.

Kırkayaklar hastalığı bizlere iletmez, bu nedenle sağlığınız için herhangi bir tehdit oluşturmazlar. Zehirli kırkayaklar olmamasına rağmen, kırkayaklar saldırıya uğradığında kokulu bir sıvı üreten savunma bezlerine sahiptir. Bu savunma sıvısı, özellikle gözünüze bulaşırsa rahatsız edici olabilir. Kırkayaklar zaman zaman bitkilerin gövde ve yapraklardan beslenerek onlara zarar verir ve göç dönemlerinde çok sayıda evlere girerek ciddi bir baş belası haline gelebilir.

Kırkayaklar insanlar için herhangi bir tehdit oluşturmazlar. Ayrıca ısırmaz veya sokamazlar. Aslında, içeriği parçalamaya yardımcı oldukları için kompost yığınınızda faydalı olabilirler. Fideleri yok ederek veya sebzelerle beslenerek bahçenize zarar verebilirler; ancak bitkilerinize zarar vermedikçe bunları ortadan kaldırmaya gerek yoktur.

Çay ağacı yağı ve nane yağı kokusu kırkayakların sevmediği kokulardandır. Bunun yanı sıra biberiye kokusundan da hoşlanmazlar. Ayrıca acıdan da nefret eden kırkayakları, pulbiber yardımıyla evlerimizden uzak tutabiliriz.

Doğal ortamlarında çoğu kırkayak çöpçüdür. Nemli veya çürüyen odun parçacıkları yerler. Ayrıca çürüyen yaprakları ve diğer bitki materyallerini yerler. Yaşam alanları kurumaya başlarsa, kırkayaklar canlı bitkilere saldırır. Bunun yanı sıra kırkayaklar diğer küçük böceklerle de beslenirler.

Kırkayakların evlerinizde barınmasını istemiyorsanız onların en sevdiği ortam olan nemli bölgelerden kaçınmanız gerekir. Evlerinizde nem oranını en az seviyeye indirerek kırkayakları evlerinizden uzak tutabilirsiniz. Bunun yanı sıra banyo ve mutfaklarınızı da sulu bırakmamaya özen göstermelisiniz. Kırkayaklar evlerimizde varsa diğer böcekleri ve haşareleri de yiyebilirler. Onlardan kurtulursanız besin bulamayacak ve evlerinizden uzak duracaklardır. Eğer bahçeli müstakil bir eviniz varsa ve kırkayaklar sizin için büyük bir problem haline gelmişse, tavuk besleyerek kırkayaklardan kurtulabilirsiniz.

Kırkayakların tümünü kapsayan bir cevap vermek zor olsa da, kırkayakların bir laboratuvar ortamında 10 yıla kadar bir ömre sahip olabileceğini söylemek muhtemelen kabul edilebilir bir tahmindir. Vahşi doğada ne kadar yaşayacaklarını tahmin etmek zor olacaktır.

Kırkayaklar nem severler. Genellikle yağışın bol olduğu sonbahar ve ilkbahar aylarında kırkayaklar ortaya çıkarlar. Bu mevsimlerde kırkayak şikayetlerinde artış görülmektedir. Kırkayakların yoğun olarak görüldüğü sonbahar ve ilkbahar ayları aynı zamanda bu haşarelerin üreme mevsimidir.

Kırkayak oluşumunda en büyük etken nemdir. Evinizi kuru tutarak kırkayakların evlerinize gelmesinin önüne geçebilirsiniz. Her haşare türünde olduğu gibi kırkayaklardan da ilaçlama yaptırarak en kısa süre kurtulmanız mümkün. Evlerinizde kırkayak istilasıyla karşı karşıya kalmamak için en kısa sürede profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alabilirsiniz.

Çay ağacı yağı ve nane yağı kırkayaklara karşı en yaygın kullanılan bitkisel çözümdür. Ancak bu yağlar kullanılmadan önce daima su ile birlikte seyreltilmelidir. Yağ karışımını, pencere eşikleri, kapı boşlukları, bodrum katları, havalandırma delikleri ve temel çatlakları gibi haşarelerin kuvvetle muhtemel giriş yapabilecekleri noktaların etrafına uygulayabilirsiniz. Aynı zamanda pulbiber de kırkayakları evlerinizden uzak tutacaktır çünkü bu haşareler acıdan nefret ederler.

Kırkayaklar, Myriapod’lardır, yani uzun parçalı gövdeleri, kısa kafaları ve birçok çift bacağı vardır, sayısız bacakları en belirgin özellikleridir. İngilizce karşılığı “ millipede” olan bu haşarenin adı Latince köklerinden türemiştir, ‘milli’ ‘bin’ anlamına gelir ve ‘ped’ ayak anlamına gelir. Kırkayaklarının isminin aksine 40 ayağı yoktur, bu isim ona çok ayaklı olmasından dolayı verilmiştir.

Evlerini doğal ortamları üzerinde yapan kırkayakların avcılarının başında tavuklar vardır. Bunun yanı sıra ise ; fareler, kara kaplumbağaları, porsuklar ve kuşlar da kırkayaklar için birer tehdit unsurudur. Böcekler, karıncalar ve örümcekler de genç kırkayakları avlayabilir, hatta kırkayaklar bile bazı zor şartlar altında kendi türüyle beslenebilirler.

Kırkayaklar ülkemizin hemen her yerinde bulunan yaygın bir haşare türüdür. Kırkayaklar çoğunlukla yeşillik alanlarda yaprak ve taş yığınlarının meydana getirdiği nemli ortamlarda yaşarlar. Nem onlar için vazgeçilmezdir. Evlerimizde yaşamayı pek tercih etmeseler de herhangi bir sebepten ötürü kırkayak istilası ile karşı karşıya kalabiliriz. Evlerimizin özellikle bodrum katı, kiler ve çatı katı gibi nem açısından zengin bölgeleri kırkayakların üremeleri için de elverişli ortamlardır.

Kırkayaklar nemli ve karanlık yerlerde saklanmayı sever. Dışarıdaki hava koşulları onlar için çok sıcak, kurak, aşırı soğuk veya şiddetli yağmur şeklindeyse evlerimiz adeta bir sığınak niteliğindedir. Fazla yağmur onları barınak arayışıyla iç mekanlara sürükleyecek ve kuraklık da su aramak için iç mekanlara sürükleyecektir.

Kırkayaklar duvarlara kolayca tırmanabilir ve genellikle yer seviyesinin üzerindeki temel çatlaklarından evlere girerler. Tüm duvarda gezinen böcekler gibi, insan gözü tarafından neredeyse algılanamayan gözenekleri, ezikleri ve düzensizlikleri kavramak için ince pençeler kullanırlar.

Kırkayaklar ortalama 2,5 ila 4 cm uzunluğunda, çoğu kahverengimsi, siyahımsı veya koyu yeşilimsidir, ancak çoğu soluk veya pembemsidir. Baş kısımlarında 2 adet çeneleri bulunmaktadır. Gözler, eğer varsa, basittir ve her birinin yalnızca bir merceği vardır. Antenler veya duyu organları kısa ve yedi bölümlüdür. Kırkayakların genellikle sert gövdeleri, enine kesitte düzleştirilmiş, yuvarlak veya kubbe şeklindedir ve yaşa ve türe bağlı olarak on bir ila 192 parçaya bölünmüştür. Her parça kırkayak henüz yumurtanın içindeyken iki vücut parçasının birleştirilmesiyle oluşturulur. Bu nedenle vücut bölümlerinin çoğunun iki çift bacağı vardır. İlk ve son vücut bölümleri daima bacaksızdır. Erkekler ve dişiler birbirine çok benzer , ancak erkeklerin genellikle daha uzun bacakları vardır, böylece çiftleşme sırasında dişiyi kavrayabilirler. Kırkayakların bacakları doğrudan gövdenin altına tutturulmuştur ve eğer varsa, yanlardan sadece hafifçe görülebilir. Bu düzenleme onlara kazmak için ihtiyaç duydukları gücü verir ve bacaklarını kırmadan dar alanlara girmelerini sağlar.

Kırkayaklar, tehdit altında hissettiklerinde sarmal şeklinde kıvrılarak kendilerini korurlar. Bu onların yumuşak alt kısımlarını korur. Ayrıca öldüklerinde ise adeta bir spiral şeklinde kıvrılırlar. Hızlı olmadıklarından ve ısıramadıklarından, kıvrılmak onlar için birincil savunma mekanizmasıdır.

Kırkayaklar ve kulağakaçanlar, hem karanlık hem de nemli alanlardan hoşlanan haşareler olması sebebiyle kulağıma girerek beynimize yumurtalarını bırakabilecekleri bir şehir efsanesiyle ünlenmişlerdir. Aslında bu tamamen yanlış bir bilgi. Ne kırkayaklar kulağımıza girer ne de kulağakaçanlar. Bu iki haşare türü de insanlar için tamamen zararsızdır.

Diğer her haşare türünde olduğu gibi kırkayaklar da evlerimize girmek için; temel çatlakları, oyuklar, açık bırakılan kapı ve pencereler ve döşeme altı boşlukları gibi yerlerden girerler. Genellikle evlerimizde yaşayamayı tercih etmeseler de kötü hava koşulları onları evimize doğru çeker. Kırkayaklar neme ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple evlerimizin nem açısından zengin bölümlerinde kırkayaklarla karşılaşma olasılığımız her zaman daha yüksek bir ihtimaldir.

Kırkayaklar otobur haşarelerdir. Doğal ortamlarında çoğu kırkayak çöpçüdür. Nemli veya çürüyen odun parçacıkları yerler. Ayrıca çürüyen yaprakları ,kökleri, bitkileri ve filizleri yemekten hoşlanırlar.

Düşman, bir kırkayağın ayağını tuttuğunda kırkayak kaçmak için ayağını tamamen yere düşürür ve zamanla bacakları tekrar büyür. Diğer durumlarda kırkayak, yırtıcıları uzak tutmak amacıyla bezlerinden pis kokulu sıvılar salar.

Kırkayakların yakınına bile yaklaşmayacakları şey acıbiberdir. Acı sevmedikleri tatlar arasındadır. Kokusunu algılar ve oradan hemen uzaklaşırlar. Evlerinizin kırkayak girmesi kuvvetle muhtemel olan oyuk, çatlak, açık kapı ve pencere önleri, döşeme altları gibi bölgelerine pulbiber serperek kırkayakların evlerinize gelmesini önleyebilirsiniz.

Kırkayaklar gececi haşarelerdir. Geceleri aktif olarak çalışırlar. Çoğunlukla karanlık ve nemli ortamları sevseler de bazı kırkayaklar ışığa da gelirler.Bu % 100 bir çözüm olmasa da kesinlikle uygulamaya değer. Çok güçlü bir ışık kurup kırkayakları diğer istenmeyen yerlere değil de ışığa doğru gitmeye itebilirsiniz.

Kırkayaklar gececi haşarelerdir. Gün boyunca uyuyan ve parlak, sıcak ışıkları sevmeyen kırkayaklar, bu sebeple geceleri aktif olarak çalışmaktadırlar.

Kırkayaklar sadece kısa bir süre yüzebilirler. Oksijeni bacaklarının dibinde bulunan sivri uçlardan solurlar, bu nedenle suda birkaç dakikadan fazla kalırlarsa oksijene erişemezler ve bu da boğularak ölmelerine sebebiyet verir.

Kırkayaklar, ultraviyole ışık da dahil olmak üzere, ışığı algıladıkları bileşik gözlere sahiptir. Genellikle sesleri kulaklarıyla duymak yerine vücutlarıyla hissedebilirler. Antenleri ise tat ve koku duyusu için kullanılır.

Kırkayaklar gözlerini pek kullanmazlar. Aslında, bazı bilim adamları kırkayakların kör olduğuna inanıyor. Hareket etmek için antenlerini kullanırlar. Hatta onları izlerseniz, antenlerini tıpkı bir baston gibi yere vurarak ilerlediklerini bile görebilirsiniz.

Çiftleşmeden sonra, çoğu dişi kırkayak türü 20 ila 30 arasında yumurta bırakırlar. Bazıları ise genç yaşta doğurur. Dişi kırkayaklar, yumurtalarını bırakabilecekleri ve genellikle kendi dışkılarından koruyucu bir kapsülle kapatabilecekleri ılık toprağa gömülürler. Yumurtalar burada bacaksız larvalara dönüşürler.

Kırkayaklar yumurtalarını toprağa veya çürüyen diğer organik maddelere bırakırlar. Bu, evinizde bitkiler olmadıkça kırkayakların yumurta bırakmayacağı anlamına gelir. Kırkayaklar içeriyi seven haşareler değildir, dışarıda olmayı daha çok severler. Evlerimize çoğunlukla soğuk veya kurak hava koşullarından korunmak amacıyla sığınırlar.

Kırkayaklar, insanlar gibi burun delikleri ve ciğerlerle değil, spiracles yoluyla nefes alırlar. Spiracles, bir veya iki kas tarafından kontrol edilen küçük dış solunum açıklıklarıdır. Kırkayaklar, havayı iç keselere çekmek için bu açıklıkları kullanır. Hava daha sonra gazı (oksijeni) vücuttaki tüm hücrelere, dokulara ve organlara taşıyan trakeaya dağıtılır. Kırkayaklar nefes almak için oksijen kullandıkları için su altında uzun süre yaşayamazlar.İnsanlar gibi, sistemleri de suyu işleyemez ve sonunda boğulurlar.

Kırkayaklar için kış zorlu bir mevsimdir , bu nedenle tüm kış boyunca çatlaklarda veya yarıklarda saklanırlar ve ilkbaharda tekrar ortaya çıkarlar. Kırkayaklar doğal ortamlarında yaşamaya ve üremeye meyilli olduklarında, genellikle evlerimize soğuk hava koşullarından sığınmak amacıyla gelirler.

Kırkayaklar çoğunlukla dışarıda yaşamayı tercih eder. Evlerimize soğuk veya kurak hava koşullarından korunmak amacıyla sığınırlar. Çok fazla neme ihtiyaçları vardır, bu nedenle nemli alanlarda yaşama eğilimindedirler. Hayatlarını idame ettirebilmeleri ve üreyip çoğalabilmeleri için mutlaka neme ihtiyaçları vardır.

Dünyanın en büyük kırkayağı, Coppell, Teksas, ABD’den Jim Klinger’e ait tam yetişkin bir Afrika devi siyah kırkayaktı (Archispirostreptus gigas). İsmine “Millie” verilen bu kırkayağın uzunluğu 38.7 cm , çevresi 6.7 cm’di ve 256 adet bacağı vardı.

Kırkayaklar en çok geceleri aktiftir. Özellikle yiyecek, eş ,yuva aramak amacıyla geceleri ortaya çıkarlar. Gündüzleri kırkayaklara çok sık rastlamasak da onları geceleri etrafta gezinirlerken görmeniz mümkündür.

Kırkayaklar solucan benzeri böceklerdir. Bazı kırkayak türleri, tehdit edildiklerinde veya köşeye sıkıştırıldıklarında kendilerini bir tehdit altında hissettiklerinde, vücudunun her yerine zararlı bir madde (toksin) salgılar. Bu haşareler sanılanın aksine ısırmaz veya sokmaz. Kırkayakların saldığı toksin çoğu yırtıcıyı kendinden uzak tutar.

Hayır. Kırkayaklar tipik olarak agresif değildir ve insanlar için bir tehdit oluşturmazlar. Çoğunlukla sadece rahatsız edicidirler. Aslında, kırkayakların büyük çoğunluğu vejeteryan bir diyetle beslenir ve ölü bitki kalıntılarıyla beslenen anlamına gelen “detritivor” olarak sınıflandırılır.

Kırkayaklar yüzemezler, karasal yaratıklardır. Yani karada yaşamak için yaratılmışlardır. Ancak su altında oldukça uzun süre hayatta kalabilen bazı türleri mevcuttur. Her türü olmasa da örneğin; Mideuropen düz kırkayaklar, Polydesmus denticulatus ve Brachydesmus Superus su altında yaklaşık 2 ay yaşayabilirler.

Kırayakları gördüğünüzde anlık bir telaşla onları ortadan kaldırmak için elektrik süpürgesine çekmek isteyebilirsiniz. Ancak bu kesinlikle kalıcı bir çözüm değildir. Kırkayaklar evinizden tamamen kaybolsun istiyorsanız mutlaka ilaçlama yöntemini tercih etmelisiniz. Yaptıracağınız ilaçlama kırkayaklardan en kısa sürede kurtulmanızda size yardımcı olacaktır.

Kırkayaklar doğumdan yetişkine kadar 7-8 yaşam döngüsü aşamasından geçer. Bunlardan birisi de larva dönemleridir. Larva döneminde kırkayaklar saydam beyazımsı bir renge sahiptir. Yumurtadan çıkan kırkayak larvaları 1 yıla varan bir sürenin sonunda erginliğe ulaşır.

Kırkayaklar erkek ya da dişi iken, solucanlar hermafrodittir ve her iki cinsiyetin cinsiyet organlarını içerir. Bu organlar yumurta ve sperm üretir, ancak solucanın üreme için başka bir solucana ihtiyacı vardır. Solucanlar bakteri, mantar ve protozoa tüketirken, kırkayaklar ölü bitkilerle beslenirler. Solucanlar ve kırkayaklar benzer tonlarda görünebilir. Kırkayakların çoğu kahverengidir, kırmızımsı kahverengi tondan koyu kahverengiye kadar değişir. Solucanlar ise daha çok kırmızı tonlarındadır. Türlere bağlı olarak kırkayaklar ve solucanlar aynı uzunlukta olabilirler.

Bir dişi kırkayak, birkaç hafta içinde toprağa 300’e kadar yumurta bırakabilir. Kırkayaklar doğumdan yetişkine kadar 7-8 yaşam döngüsü aşamasından geçer. Yumurtalar toprağa veya çürüyen organik maddelerin altına serilir. Yumurtalardan çıkan genç kırkayaklar, yetişkin kırkayakların küçük, daha kısa versiyonlarına benzer. Olgunlaşmamış kırkayaklar, olgunlaştıkça segmentler ve bacaklar ekleyerek yavaş yavaş büyür. Çürüyen organik madde ile nemli alanlarda büyüme ve gelişme meydana gelir. Kırkayaklar iç mekanlarda çoğalamaz. Kırkayaklar 2-5 yıl içinde olgunlaşır ve olgunlaştıktan sonra birkaç yıl yaşar.

Kırkayaklardan kurtulmak için en etkili yöntem ilaçlama yaptırmaktır. Kırkayaklardan en kısa sürede ve kesin şekilde kurtulmak için profosyonel bir ilaçlama firmasıyla iş birliği yapabilirsiniz. Kırkayak istilasıyla karşı karşıya olabilirsiniz. İlaçlama yaptırmak kırkayakların anında ölmesine sebep olacaktır.

Kırkayaklar odasıcaklığında kendilerini iyi hissederler. Çoğu türü için 22- 25 derece idealdir. Kurak ve soğuk havalardan hoşlanmazlar. Kırkayaklar için en önemli şeyin nem olduğunu da unutmamak gerekir. Bulundukları ortamın nem oranının yüksek olması kırkayaklar için vazgeçilmezdir.

Bütün kırkayak türlerinin gözleri yoktur. Bazı türlerinde “ocelli” adı verilen iki grup basit göz vardır. Kırkayakların görüşleri oldukça zayıftır. Bir yerde ilerlerken sürekli olarak yere vurdukları antenlerini kullanarak yollarını bulduklarını söylememiz mümkündür.

Kırkayaklar , bitki örtüsünün ayrıştırılması ve besin maddelerinin toprağa geri döndürülmesindeki rolleri nedeniyle tropikal ekosistemlerin önemli bir parçasıdır. Doğanın en iyi geri dönüştürücülerinden biridir. Kırkayaklar zararlı değildir; ısıramazlar, sokamazlar ve insanlara, mallara, eşyalara veya evcil hayvanlara saldırmazlar.

Hayır, bu en büyük yanılgılardan bir tanesidir. Kabartma tozu kırkayakları öldürmez, sadece salgıladıkları kötü kokuyu ortadan kaldırır.

Hayır, aksine kırkayaklar bahçeniz için faydalıdır. Organik maddeyi parçalarlar ve toprağa karıştırırlar. Bu, mantarlar ve bakteriler gibi daha küçük toprak organizmalarına üzerinde çalışmak için daha fazla yüzey alanı sağlar ve kalıntıların parçalanmasını hızlandırır.

Kırkayaklar çoğunlukla zararsızdır ve ölü bitkileri parçalarlar ve toprağı iyileştirirler. Çoğu türü ısırmaz, ancak çocuğunuz ve sizin dikkat etmeniz gereken en önemli konu, kırkayaklara çıplak elle dokunmamanız çünkü cildi tahriş eden kimyasallar açığa çıkarabilirler. Bu da sizin ve özellikle çocuğunuz için bazı cilt sorunlarına sebebiyet verebilir.

Kırkayaklar evlerimize yarıklar,oyuklar,boşluklar,delikler, açık kapı ve pencerelerden girerler. Eğer varsa bu yerleri onarmak her türlü haşarenin evinize sızmasının önüne geçecektir. Bunun yanı sıra onları evlerimize bizler de taşıyabiliriz. Diğer tüm haşareler için de alınan bir diğer önlem kapı ve pencerelere takılan sinekliktir. Sineklikler sayesinde evlerinize haşare girmesinin önüne geçebilirsiniz.

Evinizi ilaçlattığınız firmayı çok iyi belirlemeniz gerekir. İlaçlama firması mutlaka size işlem öncesinde ve sonrasında ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi vermelidir. İlaçlama sonrası ilaçlanan bölgeyi 2-3 saat kapalı tutmalı, daha sonra herhangi bir hastalığı bulunmayan sağlıklı bir kişi tarafından içeri girilerek pencere ve balkon kapıları gibi hava sirkülasyonu sağlayan bölümler açılmalıdır. Bu işlemi yapan kişi hızlı bir şekilde dışarı çıkmalı içeride gereksiz yere durmamalıdır. Evi havalandırdıktan sonra temizlik işleminizi yapıp, kullanıma devam edebilirsiniz. Yaptığınız temizlik işleminin ıslak temizlik olmamasına dikkat etmeniz de çok önemlidir.

Yaşam alanlarınızın ilaçlandığı sırada evde bulunmamanız gerekmektedir. Kullanılan ilaçlar solunmamalı aksi taktirde zehirlenmelere yol açabilmektedir. Varsa evcil hayvanınız için de aynı durum geçerlidir. Yapılan ilaçlama işlemini denetlemek isteyenleriniz olacaktır. Ancak bu sağlığınız için çok yanlıştır. Bu nedenle güvenebileceğiniz firmalardan yardım talep etmeli ve bölgeden uzaklaşmalısınız.

Marketlerden,eczanelerden ve birtakım tarım ilacı satan yerlerden bu tür zehirli ilaçları edinebiliriz. Ancak ne kadar etkili oldukları tartışma konusudur. Kırkayakları ortadan kaldırmak için en etkili çözüm yolu profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak olacaktır.

Marketlerden,eczanelerden veya tarım ilacı satılan yerlerden bu ilaçları temin edebilirsiniz. Ancak ilaçları kullanırken kendinizi ve sizinle birlikte yaşayan kişileri riske atmamak adına oldukça dikkatli olmanızda fayda var. Bu nedenle işinizi şansa bırakmamalı, mutlaka ilaçlama işlemi için bir profosyonelden yardım almalısınız.

İlaçlama yapılırken, haşarelerin üreme ve gelişme süreçlerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşımaktadır. Yaptırılacak olan ilaçlama belirli aralıklarla ve düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır. Larvalarının gelişim süreçleri de göz önüne alındığında, ilk ilaçlamadan sonra 15 gün arayla bir ilaçlama daha yapılması etkili bir sonuç almanıza yardımcı olacaktır.

Eczanelerde çeşitli haşareler için ilaçlar bulunmaktadır. Bu haşareler için olan ilaçları da eczanelerden temin edebilirsiniz. Ancak bu ilaçların çoğu etkisizdir. Süpermarketlerden ve eczanelerden temin ettiğiniz haşere ilaçları, kokuludur veya diğer toksit maddeler ile zenginleştirilmiştir. Kullanımı ise oldukça basit olan bu ilaçları ilk kullandığınızda etkili olduğunu düşünürsünüz ancak üstünden birkaç gün geçtikten sonra hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir.

Sağlıklı ve garantili bir ilaçlama yaptırmak istiyorsak , uzman bir ilaçlama firmasından yardım almak en doğru seçenek olacaktır. Tüm haşare türlerinde olduğu gibi kırkayaklar için de en doğru ilaçlama yöntemini belirlemek çok önemlidir. Haşare probleminizin neden kaynaklandığının, ne tür ilacın kullanılması gerektiğinin,kesin çözüme nasıl ulaşabileceğinizin ve ilaçlama işleminden önce ve sonra neler yapmanız gerektiğinin bilgisi sizlere mutlaka verilmelidir.

İlaçlama yapıldıktan sonra 24 saat ıslak temizlik yapmamalısınız. Yapılan ilaçlamanın etkili bir sonuç verebilmesi için belirli aralıklarla düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Evinizi sık sık süpürmeli, silmeli ve havalandırmalısınız. Varsa evcil hayvanınızın temizliği de oldukça önemlidir. Tüm haşarelerde olduğu gibi kırkayaklarda da da en önemli konu -ilaçlama da yaptırsak- temizliktir. Evinizin temizliğine önem vermeniz, ilaçlamanın da ömrünü uzatacaktır.

Haşare ilaçları yoğun kimyasallar içerir,evde yapılması mümkün değildir. Bunun yerine profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almanız en doğru seçenek olacaktır. Unutmayın, haşareler sağlığınızdan daha kıymetli değildir.

Haşare ilaçları, içerdiği ağır kimyasallar sebebiyle insan sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu sebeple kırkayak ilaçlamasını kendi başınıza yapmayınız. Eczanelerden satın alacağınız ilaçlar etkili bir sonuç almanızda size yardımcı olmayacak aksine zaman kaybı yaşamanıza sebep olacaktır. Mutlaka bir profosyonelden yardım alınız.

Diğer tüm haşarelerde olduğu gibi kırkayaklardan kurtulmak için de en sağlıklı, en güvenilir ve en kesin çözüm yolu ilaçlama yaptırmaktır. Kırkayak istilasıyla karşı karşıya olabilirsiniz. Bu yüzden vakit kaybetmeden profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almalısınız.

Kırkayaklar için en uygun ilaçlama zamanı bahar ve yaz aylarının başlangıçları olacaktır. Ancak her mevsim evlerimizde kırkayak olmasının mümkün olabileceğini unutmamakta fayda var. Kırkayak ilaçlamasında dikkat etmemiz gereken en önemli şey, tüm haşare türlerinde olduğu gibi zamandır.En başından alınacak önlemler en etkili çözümleri de beraberinde getirecektir.