Kulağa kaçan canlısının boyu 2.5 – 3.5cmdir. Kulağakaçanın yeryüzünde 900 türü bulunur. Kulağa kaçan böceğinde 6 tane bacak vardır. Kulağakaçanın kuyruğunda 1 tane kıskaç bulunur. Kulağa kaçan böceğinin kafası küçük, karın kısmı büyüktür. Kulağakaçanın kafasında 2 çift anten vardır. Bu antenlerin 1 çifti küçük, 1 çifti büyük yapılıdır. Erkek olan kulağakaçanın antenleri kıvrık olur, dişi olan kulağakaçanın antenleri düz biçimlidir. Kulağakaçan çok hızlı hareket edebilen bir haşeredir. Kulağakaçan böceği meyve ve sebzeye zararlar verir. Kulağakaçan gündüz yaprak altı, ağaç kabuğu gibi yerlerde bulunur. Kulağakaçan böceğinin rengi kahverengi ve parlak sarı olarak görülür. Kulağakaçanın arka kanatları, damarlı, saydam görünümündedir. Kulağakaçanın ön kanatları ise küçük ve derimsidir. Kulağa kaçan gece insanlar uyurken kulağa kaçabilir, ya da ağız ve burundan girebilir. Kulağa kaçan bazı bölgelerde saçkıran adı ile de bilinir. Kulağakaçan evde çatlak, yarık köşelerde kapı pervazları kenarlarında gezer. Kulağakaçan kıskaçları güçsüzdür. Kulağakaçanın beslenme şekli genellikle bitkiseldir. Kulağakaçan çiçeklerin üreme organlarını ve renkli yapraklarını yer. Kulağakaçanın gözleri gelişmiştir.
Evinizde iş yerinizde yada diğer ortamlarda haşereler ile mücadele etmek için firmamızı arayabilirsiniz.
Kulağa Kaçan Böceği Nedir
Kulağa kaçan böceği genel olarak ekosistem için yararlı böceklerdendir. Çürüyen bitkileri, canlı veya ölü böcekleri yiyerek doğadaki geri dönüşüme katkı sağlamaktadırlar. Yaprak biti, salyangoz, sümüklü böcek ve bazı larva türlerini yiyerek bahçeleri zararlı haşerelerden de korumaktadır. Fakat bahçeli bir evde yaşıyorsanız veya bir seranız varsa bu böceklerin bahçenizde bulunması sizin için yararlı olmayabilir. Çok sayıdaki kulağa kaçan böceği seranıza zarar verebilir, bitki fidelerinin yaprakları yiyebilir ve bahçenizdeki diğer ürünlere zarar verebilir. Dış mekanda yaşayan kulağa kaçan böceği samanların altında, çürüyen yaprakların altında, çürümüş bitkilerin içlerinde, kayaların veya kütüklerin arasında ve bu tarz nemli ve serin yerlerde saklanmaktadırlar. Kulağa kaçan böceği gündüz bulunduğu yerden dışarı çıkmamakta ve gece boyunca beslenmesini gerçekleştirmektedir.
Siyah yada kahverengi renkte olan bu böceklerin arka kısımlarında içe doğru uzanan iki çatal bulunmaktadır.
Kulağa kaçan böceğinin kulağa kaçtığı ve insan beynine girerek burada yaşadığı ise tamamen batıl inançtan ibarettir. Her tür böcek türü gibi kulağa kaçan böceği de insanlardan korkmaktadır ve insanların bulunduğu ortamdan uzaklaşmaktadır.
Kulağa Kaçan Böceğin Özellikleri
Kulağa kaçan böceği ismini arkalarında bulunan kıskaçlardan almaktadır. Böcekler bu kıskaçlarını beslenmek, avlarını yakalamak, çiftleşmek ve ağaçlara tırmanmak için kullanmaktadır. Kulağa kaçan böceklerin 6 ayağı bulunmaktadır.
1500’ün üzerinde kulağa kaçan böceği türü olduğu tespit edilmiştir. Bazı böceklerin boyları 5 santime kadar uzamaktadır. Kulağa kaçan böceklerinin vücutları düz, uzun ve ince şekildedir. Dişi ve erkek böceğin vücudunda farklılıklar görülebilmektedir. Erkek kulak böceğinin kıskacı düz şekilde olurken dişi kulak böceğinin kıskacı kavisli bir biçimde olmaktadır. Vücut renkleri türlerine göre kahverengi, sarı, ten rengi veya kırmızı olabilmektedir. Kulaklarının üstünde iki tane antenleri bulunmaktadır. Bu antenler sayesinde dışardaki nesneleri yada avlarını rahatça koklayabilmektedir.
Kulağa kaçan böcekleri küçük kanatlara sahiptir. Kanatları deri görünümünde olmaktadır. Arka kanatları ön kanatlarının altında katlı olarak durmaktadır. Bu böcekler uzun mesafeler uçamamaktadır. Fakat kısa mesafeli alanlarda, ağaçların dalları arasında anlık uçuş yapabilmektedir. Ama en büyük özellikleri çok hızlı hareket edebilmeleridir.
Kulağa Kaçan Böceği Nerelerde Yaşamaktadır
Her böcek türünde olduğu gibi bu böceklerin yaşadıkları yerlerin özellikleri de türlerine göre farklılık göstermektedir. Çoğu kulak böceği türü genellikle serin ve nemli alanlarda yaşamayı tercih etmektedir. Bu böcekler tarlalarda, bahçelerde ve bu tarz dış mekanlarda yaşamaktadır. Ağaçların kovuklarında, yaprakların altlarında, samanların altlarında, toprakların nemli kısımlarında saklanmaktadır. Evlere giren kulağa kaçan böcekleri evlerdeki nemli alanlarda saklanmaktadır. Özellikle evlerdeki çamaşırhane, bodrum ve kilerler kulağa kaçan böceğinin saklanabilecekleri alanlardan olmaktadır.
Kulağa Kaçan Böceğin Yaşam Döngüsü
Kulağa kaçan böceği bir yıl içerisinde 4 ya da 5 kez yumurta bırakabilmektedir. Bu yumurtaların her birinin içinden 50’ye yakın yavru böcek çıkmaktadır. Bu böcekler yumurtalarını yaprakların altlarına veya ağaç kabukları arası gibi nemli alanlara bırakmaktadırlar. Özellikle yaz aylarında daha hızlı üremektedirler. Yavruların yumurtadan çıkması ortamın sıcaklığına bağlı olmaktadır. Sıcaklığın yeterli olduğu ortamlarda gelişen yumurtalar olgunlaştığı zaman yavrular yumurtadan çıkmaktadır. Özellikle bahar aylarında yumurtalardan çıkan kulağa kaçan böcekler etrafı istila etmektedir.
Evlere giren kulağa kaçan böceği ise yumurtaları evlerdeki nemli ve karanlık alanlara bırakmaktadır. Duvar deliklerine ve saksı altlarındaki kaplara yumurtalarını bırakabilmektedir.
Kulağa Kaçan Böceğin Zararları
Araştırmalar sonucunda kulağa kaçan böceğin herhangi bir mikrop yada virüs taşımadığı tespit edilmiştir. Isırıkları zehirsizdir. Bahçeler için bazı durumlarda yararlı bir böcek bile olabilmektedir. Bu böcekler bitki bitlerini, bahçeye zarar veren küçük böcekleri yiyerek bahçeleri zararlı haşerelerden korumaktadırlar. Ayrıca böcek larvalarını da yedikleri için haşerelerin üremelerine de engel olmaktadırlar.
Eve giren kulağa kaçan böceği evdeki bitkilerin yapraklarını yiyerek ev çiçeklerine zarar vermektedir. Ayrıca evde görülen kulak böceği insanları tedirgin etmektedir. Özellikle bebekli aileler bu böceklerden rahatsız olmaktadır.
Kulağa kaçan böceği en büyük zararları bahçelere ve saralara vermektedir. Bahçelerdeki gülleri, çiçekleri, çiçekleri yapraklarını yiyerek bitkilerin ömürlerini kısaltmaktadır. Ayrıca bahçeye ekilen marul, maydanoz, fasulye gibi bitkilerin yapraklarını yiyerek sebzelere zarar vermektedir. Fide yetiştiricişiği yapanlar için kulağa kaçan böceği tam bir kabus olmaktadır. Bazı tür kulağa kaçan böcekleri fidelerin yapraklarıyla beslenerek fideleri de ortadan kaldırmaktadır. Fidelerin verimsiz hale gelmesi bahçenizde bu böceklerin olduğu ihtimalini arttıracaktır.
Kulağa Kaçan Böcek Isırığı
Kulağa kaçan böceği nadiren insanları ısırmaktadır. Bulundukları ortamı bırakıp insanların üzerine tırmanmamaktadır. İnsanlardan korkan bu böcekler bir şekilde insanların üzerine düştüğü zaman kendilerini korumak amacıyla insanları ısırmaktadır.
Kulağa kaçan böceğinin ısırıkları zararsızdır ve zehirli değildir. Bu böceklere her hangi bir hastalık yada zehir taşımadığı için ısırdığı zaman insanları zehirlemezler. Kıskaçları çok güçlü olduğu için ısırıkları biraz acı vermektedir fakat bu ısırıklar endişe verici olmamaktadır. Herhangi bir ısırılma vakasıyla karşılaşıldığı zaman ısırılan bölgenin sabunla yıkanması ve temizlenmesi tedavi için yeterli olacaktır. Isırılan bölge şiştiyse ve çok kızardıysa ısırılan bölgeye buz koyarak şişliği ve kızarıklığı azaltabilirsiniz. Eğer ısırılan bölge çok kaşınıyorsa bu bölgeye kaşıntı önleyici bir krem sürebilirsiniz.
Böcek ısırıklarına karşı alerjisi olan bireylerde semptomlar daha faklı olabilir. Eğer kulağa kaçan böceği tarafından ısırıldıysanız ve yukardaki belirtilerden daha ciddi belirtilere sahipseniz hemen bir doktora gitmelisiniz.
Kulağa kaçan böceğin ısırığı sivrisinek yada diğer ısırıklardan kolayca ayırt edilebilmektedir. Kıskaçları ile ısırdıkları için ısırılan bölgede birbirine kısa mesafede bulunan iki kırmızı nokta olmaktadır.
Kulağa Kaçan Böcek Evlere Nasıl Girmektedir
Kalağa kaçan böceği aslında evlerin içine nadiren girmektedir. Dış mekanlar yaşamları ve beslenmeleri için daha uygun olmaktadır. Kulağa kaçan böceği yetersiz şekilde kapatılmış pencere ve kapı kenarlarından, temel montaj noktalarından, havalandırma deliklerinden ve tavan aralarındaki boşluklardan evlere girebilmektedir. Kablo boşlukları, doğalgaz borusu boşlukları, mutfak havalandırması boşlukları potansiyel giriş noktalarından olmaktadır.
Dışarda bulunan bitkilerin içere alınmasıyla bu böceklerde bitkilerle beraber evlere girebilmektedir. Dışarda bulunan odunlara yuva yapan bu böcekler odunların içeri alınmasıyla içeri taşınabilmektedir. Ya da dışarda bulunan gazetelerin ve kartonların içeri alınmasıyla bu böceklerde iç mekanlara girebilmektedir.
Geceleri açık olan pencere veya kapılardan evin ışığını görerek içeri de girebilmektedirler. Havanın sıcak olduğu dönemlerde nemli ortamları tercih edebilmektedirler. Özellikler yaz aylarında sıcak havalardan kaçmak için evlerdeki nemli ortamlara girmektedirler. Evlerdeki bodrum ve kiler gibi nemli alanlar kulağa kaçan böceğinin sevdiği alanlardandır.
Kulağa kaçan böceği evlere girdikten sonra evlerdeki yiyecek artıklarıyla, evlerdeki canlı ya da ölü böceklerle ve ortamdaki canlı çiçeklerle beslenmelerini devam ettirmektedir.
Kulağa Kaçan Böceklerinin Evlerden Uzak Tutulması İçin Yapılması Gerekenler
Kulağa kaçan böcek türleri dış mekanlarda yaşamayı tercih etmektedir. Evlere ise çok sıcak havalarda girmektedir. Evlerdeki nemli ortamlara giren böcekler bu mekanlarda sıcak aylarda yaşamaya devam etmektedir. Bahçeli evlerin dış mekanları temiz tutularak evlere girmesi engellenebilir. Evin kenarlarına çakıl yada beyaz taşlar döşenerek evin böcekler tarafından çekici bulunması engellenebilir. Aslında kulağa kaçan böceği iç mekanların havası yüzünden evlerde çok uzun süre yaşayamamaktadır. Evlerden bu böcekleri uzak tutmak için alınacak önlemler aşağıda sıralanmıştır;
• Kapıların ve pencerelerin yakınlarındaki boşluklar kapatılmalıdır. Özelikle zeminle aynı hizada olan pencerelerden eve giriş yapmaları daha kolay olmaktadır. Pencere kenarlarındaki düzgün sabitlenmemiş yerlerden eve giriş yapabileceği için bu alanlar kontrol edilmelidir. Kapı çerçevelerinin altında yada yanlarında olan boşluklar yine böcekler için potansiyel eve giriş noktaları olmaktadır. Kapıların veya pencerelerin altlarında kalan boşluklar kulağa kaçan böceği ve diğer böceklerin içeri girmemesi için kapatılmalıdır.
• Evin etrafındaki her delik ve çatlak onarılmalıdır. Kabloların ve doğalgaz borusunun eve giriş yerlerinde boşluklar bırakılmamalıdır.
• Dış mekan aydınlatması değiştirilmeli ve bu böceklere çekici gelen ampüller kullanılmamalıdır. Kulağa kaçan böceği gece avlandığı için dış mekanlardaki ışıklar bu böceklere çekici gelebilir. Balkonlardaki veya teraslardaki sarı renkteki aydınlatmalar böceklerin sevmediği tarzdaki aydınlatmalarla değiştirilmelidir.
• Bahçelere dökülen yapraklar düzenli olarak temizlenmelidir. Bu böcekler yaprak yığınlarının altında saklanmayı sevmektedir. Ayrıca bahçelerdeki dekoratif odunlar ve taşlar, keresteler, kutular ortadan kaldırılmalıdır. Çürümüş bitkiler kulağa kaçan böceği için yiyecek kategorisindedir. Bahçenizde ki çürümüş bitkileri ortadan kaldırarak bu böceklerin beslenmesine engel olabilirsiniz.
• Bahçeler yılda bir kez ilaçlatılarak bu böceklerin bahçelerde yaşaması engellenebilir. İlaçlama sırasında profesyonel firmalar tercih edilmelidir. Siz de bahçenizi ilaçlatmayı düşünüyorsanız hemen bizi arayabilirsiniz.
• Nemli topraklar ortadan kaldırılmalıdır. Bu böcekler nemli ortamları sevdiği ve nemli ortamlara yumurta bıraktıkları için üreme ve saklanma yerleri ortadan kaldırılarak bu böceklerin istilası engellenebilir.
• Rutubetli alanların kurutun. Bu böcekler dış mekanlarda ya da iç mekanlarda nemli ortamlarda saklanmayı sevmektedirler. İç yada dış mekanlardaki nemli ortamları ortadan kaldırarak kulağa kaçan böceğinin ve diğer böceklerin evinizden uzaklaşması sağlayabilirsiniz.
Kulağa Kaçan Böcek İstilası Belirtileri
Kulağa kaçan böceği karıncalar yada termitler gibi grup halinde yaşamamaktadır. Eve giren kulak böceği varsa yüksek ihtimalle gündüz bu böceği göremezsiniz. Gece avlanmayı seven bu böcekler evlerde gece gezmektedir. Işıkları sevdikleri için gece ışığı yaktığınız zaman ortaya çıkma ihtimalleri yüksektir. Evinizde çiçek varsa yapraklarında olan hasar yüzünden bu böceklerden şüphelenebilirsiniz. Ayrıca saksı altlarındaki ıslak yerleri kontrol ederek bu böcekleri ve yumurtalarını bulabilirsiniz.
Bahçelerde ise yaprak veya taşların altlarında bu böcekler görülebilmektedir. Bazı kulağa kaçan böceği türleri fidelerin yapraklarından beslenmektedir. Fidelerinizde hasar varsa bahçenizi bu böcekler istila etmiş olabilir.
Kulağa Kaçan Böcek Evlerde Nereye Saklanmaktadır?
Kulağa kaçan böceği nemli ve serin yerleri sevmektedir. Yaz aylarında evlere girme riskleri daha yüksek olmaktadır. Evlere giren bu böcekler nemli alanlarda saklanmayı tercih etmektedir. Özellikle çamaşır odaları en çok sevdiği yerler olmaktadır. Ayrıca banyo ve mutfak gibi nemli alanlarda da saklanmaktadırlar.
Evlerde bulunan çatlaklarda, boşluklarda, duvardaki yarıklarda saklanabilmektedir. Evdeki bitkilerle beslenebilen kulağa kaçan böceği saksıların altlarındaki su kaplarının içine girip buralarda saklanabilmektedir. Bu ıslak alanlar hem karanlık hem de böceklerin sevdiği tarzda nemli bir ortamdır.
Kulağa Kaçan Böcek İle Nasıl Savaşılır?
Her hangi bir böcek istilası olduğu zaman profesyonel yardım almak her zaman daha iyi çözüm vermektedir. Hem deneyimli uzmanların olması hem de hızlıca probleme karşı savaşılması böceklerin çabucak ortadan kaldırılması için önemlidir. Yine de aldığınız her önleme rağmen evinize kulağa kaçan böceği girdiyse saklanabilecekleri yerlere borak asit dökebilirsiniz. Süpürgeliklere, çatlaklara yada ulaşılması zor olan bölgelere borak asit dökerek bu böcekleri evinizden uzaklaştırabilirsiniz. Borak asit güçlü bir böcek ilacıdır. Böcekler bu tozun içinden geçmeye çalıştığı zaman onlara zarar vermektedir.
Kulağa kaçan böceği evinize girdiyse yüksek ihtimal evinizdeki çiçeklere de zarar verecektir. Bu böcekler saksıların altındaki nemli alanlara saklanabilmektedir. Eğer evinizde kulağa kaçan böceği olduğundan şüpheleniyorsanız saksılarınızı dış mekana çıkartıp altlarını kontrol edebilirsiniz. Saksı altlarında suyu tutan kaplara bu böcekler yumurtalarını bırakabilirler. Bu kapları iyice temizlemeniz ve kurutmanız kulağa kaçan böceği evinizde çıkartmak için yararlı olacaktır.
Eğer evinize çok sayıda kulağa kaçan böceği girdiyse torbalı bir elektrik süpürgesiyle onları bulundukları ortamdan temizleyebilirsiniz. Kulağa kaçan böcekleri çok hızlı hareket etmektedir. Normal süpürgeyle onları temizlemeye çalışmak sizin için biz çözüm olmayacaktır. Bulundukları yerleri bozmadan önce elektrikli süpürgeyi bulundukları alan getirmelisiniz. Çünkü herhangi bir tehdit altında hızlıca kaçabilmektedir. Böcek kolonisini hızlıca elektrikli süpürgeye çektikten sonra süpürge torbasını kapalı bir kapa alıp evinizin dışındaki bir çöpe atmalısınız. Ayrıca etrafta beyaz yumurta benzeri şeyler görüyorsanız onları da temizlemelisiniz.
Piyasada satılmakta olan bir çok sprey ilaç bulunmaktadır. Kulağa kaçan böceğinin evinize girmesini engellemek için bahçenizi bu ilaçlarla ilaçlayabilirsiniz. Evinizin 6-8 metre uzağından bahçenizi ilaçlamaya başlayıp evinize ulaştığınızda ilaçlama işlemini bitirebilirsiniz. Bahçenizdeki kulağa kaçan böcek popülasyonunu kontrol etmek eve girecek böcekleri de ortadan kaldıracaktır.
Deneyimli ekibimiz sayesinde bu böceklere karşı sizlere % 100 çözüm sunmaktayız.
Kulağa Kaçan Böcek sorunu ile karşı karşıya kaldığınız zaman neden bizim firmamızı tercih etmelisiniz?
Firmamızın deneyimli personeli her böcek türünde olduğu gibi kulağa kaçan böceği türünde de eşsiz deneyime sahiptir. Evinizde yada bahçenizde bu böcek türünde şüpheleniyorsanız hemen bizi arayabilirsiniz ve sizin için uygun olan bir zaman için ilaçlama randevunuzu alabilirsiniz. Evinizi, bahçenizi yada işyerini istila eden bu böceklerle savaşmada firmamız sizin için en iyi çözümü sunacaktır.
Her böcek türünde olduğu gibi kulağa kaçan böcek türünde de çeşitli ilaçlama yöntemleri mevcut olmaktadır. Eviniz, işyeriniz, bahçeniz yada seranız için en uygun ilaçlama yöntemini sizlere sunmaktayız.
Bu zararlılarla savaşmada profesyonel destek almak her zaman yararlı olacaktır. Firmamızın uzman ilaçlama ekibi kulağa kaçan böceğinin saklandıkları yada yuva yaptıkları yerleri kolayca bulabilmektedir. Evinizde yada dış mekanlarınızda yapılan keşifler sayesinde bu böceklerin potansiyel evlere giriş yerleri bulunmakta ve bu konuda sizlere alacağınız tedbirler anlatılmaktadır.
Seranızda yada bahçenizde bitkilerinize zarar veren kulak böceği varsa bizimle çalışabilirsiniz. Bahçeli restoranları da işgal edebilen bu böcekler müşterilerin en görmek istemediği böceklerden olmaktadır. Bu böcekler restoranların bahçelerinde bulunan ağaçlara veya dekoratif taşların altlarına yuva yapabilmektedir. İşyeriniz için profesyonel bir yardım almak istiyorsanız bizi arayabilirsiniz.
İlaçlama firmamız b u ve diğer böcekleri bulunduğunuz ortamdan hemen temizleyecektir. Uygun ekipmanlarımız büyük alanları bile kısa sürede ilaçlayabilmekteyiz. İşyerinizi ilaçlatmak için iş yoğunluğunun az olduğu yada olmadığı zamanları tercih edebilirsiniz.
Kulağakaçan ismiyle dahi duyanları ürperten, kıskaçlarıyla ünlü haşare türüdür. Kıskaçları cinsiyetlerine göre değişir. Erkek kulağakaçanların kıskaçları kıvrımlı olurken, dişilerinki düzdür. Bunun yanı sıra 6 adet bacağı ve iki anteni bulunur. Vücutları 3 parçadan meydana gelir. Türüne bağlı olarak boyut ve renklerinde farkılılıklar görülebilir. Çok hızlı hareket ederler ve nemli ortamlara bayılırlar.
Kulağakaçanların boyutu türlerine göre değişkenlik gösterir. En küçüklerinin boyu 2.5 cm iken en büyüklerinin boyu 5 cm’i bulabilir.
İnsanlar tarafından genellikle akrep ile karıştırılan kulağakaçanlar, renkleri ile akreplerden ayırt edilebilirler. Akreplere göre daha açık renkte olan kulağakaçanlar, çoğunlukla açık kahverengi, parlak sarı ve kırmızımsı kahverengi olarak görülmektedir.
Her mevsimde üreyebilen kulağakaçanlar, genellikle koloni halinde yaşarlar. Ortalama bir yıllık ömürleri vardır.
Kulağakaçanlar hem et hem de ot ile beslenirler. Yani hepçil haşarelerdir. Kıskaçları çok iyi gelişmiştir ve bu kıskaçlar sayesinde beslenirler. Birkaç kulağakaçan türü, daha küçük böcekleri ve eklembacaklıları avlayan yırtıcı haşarelerdir. Bu türler, bitki yiyenlere oranla daha az görülür. Ayrıca bitkilere, özellikle fidelere saldıran kulağakaçan türleri de bulunmaktadır.
Kulağakaçanın latince karşılığı “Forficula auricularia” dır.
Kulağakaçanların yaşam döngüsünün bir parçası olarak, kademeli metamorfoz yani başkalaşım geçirirler. Metamorfoz, böceklerde yumurtadan yetişkine aşamaların değişmesi sürecidir. Kademeli metamorfozda aşamalar oldukça basittir: yumurta, nimf ve yetişkin. Nimfler tipik olarak yetişkinlere benzer, sadece daha küçüktürler.
Kulağakaçanların çiftleşme mevsimi genellikle sonbahar ve kış aylarının başlangıcıdır. Dişiler yumurtalarını koymak için uygun bir ortam ararlar ve bulana kadar yanlarında taşırlar. Dişiler tek seferde 20 ila 60 yumurta bırakabilirler.
Kulağakaçanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için neme ihtiyaçları vardır. Nemli ve kuytu ortamlar onlar için vazgeçilmezdir. Doğal ortamda genellikle yapraklar, kütükler ve yakacak odun yığınları, tahtalar, taşlar ve diğer molozlar gibi nemli alanlarda veya çürümüş odunlarda saklanırlar. Yeşillik açısından zengin alanlarda daha çok karşımıza çıkarlar. Evlerimizde ise çatlaklar, oyuklar, pencere kenarları gibi kuytu alanları tercih ederler.
Sadece açık kapı ve pencerelerden değil , evlerimize pek çok yolla kulağakaçanları taşımamız mümkün. Genellikle ıslak gazete ve kutularla kulağakaçanları evlerimize getirebileceğimiz gibi, kitaplar, odunlar ve bitkilerle de getirebiliriz.
Kulağakaçanların en sevdiği ortamlar nemli ortamlardır. Yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve üreyebilmeleri için yüksek nem hayati önem taşımaktadır. Evlerimizde nem oranının en zengin olduğu alan banyolarımızdır. Nemli yada nemli olma eğiliminde kiler, bodrum veya çatı katlarında da kulağakaçanlara rastlama ihtimalimiz yüksektir.
Karınlarından çıkıntı yapan göz korkutucu kıskaçları olması nedeniyle , kulağakaçanlar tehlikeli bir haşare türü gibi görünebilir. Ancak zehirleri yoktur, bu yüzden de kulağakaçanlar zehirli değildir.
Kulağakaçanlar küçük böceklerdir. Her ne kadar korkutucu bir görünümleri olsa da kulağakaçanlar insanları ısırmaz yada insan kanıyla beslenmezler. Bu haşarelerin genellikle kıskaçlarıyla derinizi sıkıştırma ve sıkıca tutma ihtimali daha yüksektir. Bazı durumlarda bu sıkıştırma cildinize zarar verip, kan akmasına sebebiyet verebilir. Ancak kulağakaçanlar sanılanın aksine insanları ısırmazlar.
Kulağakaçanlar genellikle gececidir ve gün boyunca dinlenmek için karanlık çatlaklar ve yarıklar ararlar. Çoğunlukla vejeteryan olan bu haşareler, bazı durumlarda leş ve diğer böcekleri de yiyebilirler. Kanatları olmasına rağmen, kulağakaçanlar genellikle uçmaya isteksizdir. Yine de çok hızlı koşar ve çok hızlı uçabilirler.
Kulağakaçanlar adını, bir kişinin kulağına girip orada yaşayabileceğini, beyninizi yiyebileceğini veya içersine yumurtalarını bırakabileceğini iddia eden ve uzun süredir devam eden türlü efsanelerden alır. Herhangi bir küçük böcek kulağınıza tırmanma yeteneğine sahip olsa da, bu efsane tamamen temelsizdir. Kulağakaçanlar insan beyniyle beslenmez veya yumurtalarını kulak kanalınıza bırakmaz. Kulağakaçanların insanların kulaklarına girdiği birkaç vaka olsa da bu ihtimal diğer her böceğin de kulağınıza girme ihtimaliyle aynıdır.
Dünya üzerinde 200’den fazla türü olan kulağakaçanların, ülkemizde 20’nin üzerinde türü bulunmaktadır. Bilimsel adı Dermaptera olan bu haşareler, Forficulidae ailesine aittir.
Yoğun kimyasallar içeren haşare ilaçlarından uzak durmak isteyenler genellikle evde kendilerinin yapabilecekleri doğal yöntemlerle haşareleri evlerinden uzak tutmak isterler. Kulağakaçanlar için de birkaç doğal çözüm mevcut. Bulaşık deterjanı ve ılık su karışımını bir sprey şişesinin içersine doldurarak evlerimizdeki bitkilerin yapraklarına ve rutubetli bölgelere sıkabiliriz. Bulaşık deterjanı yerine izopropil alkol ve su karışımı da aynı işi görecektir. Kulağakaçanlardan kurtulmak için bir diğer yöntem de borik asit tuzudur. Ulaşamadığınız yerlere bu tozu serperek kulağakaçanları öldürebilirsiniz. Bitkisel yağ ve soya sosu karışımı ile hazırlayabileceğiniz tuzaklar da aynı şekilde bu haşarelerle doğal yollarla mücadele etmenize yardımcı olacaktır. Tüm bunları yaparken çocuğunuzun, sizin ve varsa evcil hayvanınızın sağlığını riske atmamaya mutlaka dikkat edin.
Kulağakaçanları evlerimizden çıkartmak için onlara tuzaklar kurabiliriz. Teneke kutuların içerisine bitkisel yağ ve soya sos karışımı hazırlayıp kulağakaçanları bu kutulara çekebilir, daha sonrasında onları evlerimizden uzaklaştırabiliriz. Ya da bir gazete veya dergiyi rulo haline getirerek, kulağakaçanların sevdiği o karanlık ortamı oluşturabilir, onlar içerisine girdiğinde ise rahatlıkla kurtulabiliriz.
Bu haşarelerin genellikle kıskaçlarıyla derinizi sıkıştırma ve sıkıca tutma ihtimali daha yüksektir. Bazı durumlarda bu sıkıştırma cildinize zarar verip, kan akmasına sebebiyet verebilir. Ancak kulağakaçanlar sanılanın aksine insanları ısırmazlar.
Pek çok haşare türü çok sayıda hastalığı insanlara bulaştırır. Ancak kulağakaçanlarda durum bundan farklıdır. Kulağakaçanlar dünyanın ve ülkemizin birçok yerinde bulunur ve çok sayıda türü vardır. Hastalıkları insanlara veya diğer hayvanlara bulaştırdıklarına dair hiçbir kanıt yoktur.Kıskaçlarının genellikle tehlikeli olduğuna inanılır, ancak gerçekte erkek olanların kavisli kıskaçları bile insanlara çok az zarar verir veya hiç zarar vermez. Hatta insanlara yaklaşma eğilimi dahi yoktur.
Kulağakaçanlar çoğunlukla meyve ve sebzelere zarar verirler. Ev bitkilerimizin yapraklarını yer ve çiçeklere zarar verirler. Özellikle bahçesi olanlar kulağakaçanlardan çok şikayetçidir. Çiçekleri, bitkileri yiyerek ömürlerini kısaltmaktadır.
Kulağakaçanların insanları ısırdığı çok nadirdir. Bünyelerinde herhangi mikrop ve hastalık taşımadıklarından ısırıkları genellikle zararsızdır ve zehirli değildir. Güçlü kıskaçlara sahip olduklarından ısırıkları acı verse de endişe edici durumlara sebebiyet vermemektedir.
Isırıklar genellikle endişe verici sonuçlar doğurmaz. Isırılan bölgede acı, kaşıntı, kızarıklık ve şişlik görülebilir. Sabunlu suyla bu bölgeyi temizlemeniz yeterli olacaktır. Şişlik varsa buz koyulabilir, kaşıntı içinse kaşıntı önleyinci kremler kullanılabilir. Ancak haşare ısırıklarına karşı alerjik reaksiyon gösteren kişilerde durum daha ciddi sonuçlara sebebiyet verebilir. En kısa sürede bir uzmana görünmenizde fayda var.
Evet, kulağakaçanlar yumurtlama yöntemi ile çoğalırlar. Dişi kulağakaçanlar, yumurtalarını nereye bıraktıkları konusunda çok hassastır ve tipik olarak yumurtalarını, ıslak yapraklar, çatlaklar ve yarıklar gibi sık sık bulunduğu korumalı alanlara bırakırlar.
Kulağakaçanların dişi olanları, her ne kadar bu sayı türüne göre değişiklik gösterse de tek seferde ortalama 20 ila 50 arasında yumurta bırakabilirler. Yumurtlamaları için ortamın nem oranı oldukça önemlidir.
Kulağakaçan yumurtaları beyaz renkte ve yuvarlaktır. Bir dişi türe bağlı olarak tek seferde yaklaşık 50 yumurta bırakabilir. Türlere bağlı olarak yumurtalar nispeten küçüktürler. Yumurtalar, örneğin bir tavuk yumurtasının aksine neredeyse yarı saydamdan opaktır.
Kulağakaçanlar yuvalarını nemli ve karanlık ortamlara yaparlar. Kulağakaçan yuvaları, toprakta genellikle bir kayanın veya başka bir nesnenin yanında bulunan kısa bir tünel şeklinde görülür. Dişi kulağakaçan yumurtalarını buralara bırakır ve küfün onları öldürmesini önlemek için tüm zamanını onlarla geçirir. Evlerimizde ise nem oranın fazla olduğu banyolarımızda sıkça görülürler. Bunun yanı sıra çatlaklar ve oyuklar gibi kuytu bölgeler kulağakaçanlar için vazgeçilmezdir.
Tarçın yoğun kokusu sebebiyle kulağakaçanların sevmediği bitkiler arasındadır. Bunun yanı sıra diğer haşarelerde de olduğu gibi lavanta, nane, limon, biberiye gibi keskin kokulu bitkiler de kulağakaçanları uzak tutan bitkiler arasındadır.
Sirke, pek çok haşareyi evlerimizden uzak tutar ancak ölümlerine sebep olmaz. Haşareleri uzak tutmak için sirkeyi kovucu olarak kullanabilirsiniz. Su ve beyaz sirkeyi eşit miktarlarda karıştırın. Daha sonra bir sprey şişesine dökün ve evinizin çeşitli yerlerine sıkın. Bunun yanı sıra aynı şekilde evlerimizi temizlerken kullandığımız suya da birkaç damla sirke damlatabiliriz.
Kulağakaçanlardan kurtulmak için çeşitli tuzaklar ve ilaçlar kullanabiliriz. Örneğin borik asit tozu kullanmak işinize yarayabilir. Ulaşamadığınız yerlere bu tozu serperek kulağakaçanları öldürebilirsiniz. Kulağakaçanlar bu toza maruz kaldıklarında kısa süre sonra ölürler. Ama tabiki kısa sürede ve kesin bir çözüm bulmak istiyorsak, en güvenli ve sağlıklı yol ilaçlama yaptırmak olacaktır. Bunun içinse profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alabilirsiniz.
Her haşarede olduğu gibi kulağakaçanların da keskin kokulu bitkilere karşı bir hassasiyeti vardır. Tarçın bitkisi yoğun kokusu sebebiyle kulağakaçanları etraftan uzak tutar. Bunun yanı sıra, lavanta, nane, limon, biberiye gibi bitkilerin kokularını aldıkları ortamlara gelmeyeceklerdir.
Kulağakaçanlar omnivorlardır yani hepçil canlılardır. Bu nedenle hem et ile hem de ot ile beslenirler ve bulabildikleri hemen hemen her şeyi yerler. Çoğunlukla diğer böcekleri, polenleri ve bitkileri yerler.
Kulağakaçanlar, yumurtalarını nereye bıraktıkları konusunda çok hassastır ve tipik olarak yumurtalarını, ıslak yapraklar, çatlaklar ve yarıklar gibi sık sık bulundukları korumalı alanlara bırakırlar. Kulağakaçan yuvaları, toprakta genellikle bir kayanın veya başka bir nesnenin yanında bulunan kısa bir tünel şeklinde görülür. Dişi kulağakaçan yumurtalarını buralara bırakır ve küfün onları öldürmesini önlemek için tüm zamanını onlarla geçirir.
Kulağakaçanların çok reaktif ve çok farklı bir kokuya sahip maddeler yayan çeşitli savunma bezleri olduğu söylenir. Karınların sızan sıvı sayensinde etrafa kötü bir koku yayarlar.
Kulağakaçanlar kıskaçlarını nesneleri kavramak ve onlara tutunmak amacıyla kullanırlar. Kıskaçları , aynı zamanda savunma yapmaları için de önemli bir silahtır. Erkek kulağakaçanların kıskaçları kıvrımlı olurken, dişilerinki düzdür. Kulağakaçanlar bu kıskaçlarını insanları ısırmak amacıyla kullanmazlar.
Kulağakaçanlar normalde canlı veya ölü böcekler ve bitkilerle beslendikleri nemli alanlarda yaşarlar ve bazen bu süreçte bahçe bitkilerine de zarar verebilirler. Eğer evinize kulağakaçan girdiyse bunun nedeni genellikle ; dış ortam koşullarının değişmesi ve artık havanın çok kuru,çok ıslak veya çok sıcak olmasıdır. Bir diğer sebep ise, dış aydınlatmanız sebebiyle onları evinize çekiyor olabilirsiniz. Son olarak da kulağakaçanların evlerinizden içeri girmelerine neden olan boşluklar veya açıklıkların olmasıdır.
Kulağakaçanlar yumurtlama yolu ile çoğalırlar. Bir dişi kulağakaçan türe de bağlı olarak tek seferde yaklaşık 50 yumurta bırakabilir. Hem yetişkinlerin hem de gençlerin yaşamak için neme ihtiyacı vardır. Oldukça hızlı çoğalırlar ve istilası tehlike oluşturacak kadar çok olabilir.
Belgelenen 1500’den fazla kulağakaçan türü vardır ve çoğu kulağakaçan türünün ise kanatları vardır. Kanatları olsa da çoğu, bu kanatları uçma amacıyla kullanmazlar. Kanatları bir karasineğinki kadar kuvvetli de değildir. Nitekim bazı türlerin de uçmak amacıyla kullandığını söylemek mümkün. Ancak onlar da kısa mesafeler arası uçmayı tercih ederler. Bol miktarda yiyecek, barınak ve uygun eşler varsa, kulağakaçan için uçmanın pek bir nedeni de yoktur.
Kulağakaçanlar saldırgan haşareler değillerdir. Nefsi müdafaa ya da korku haricinde nadiren saldırırlar. Sizi çimdikleseler bile, çok ciddi şekilde incitemezler. Bir kulağakaçanın kıskacının verebileceği en büyük zarar, cildinizi sıkıştırarak küçük bir iz oluşturmasıdır. Kulağakaçanlar zehirli değildir, hastalıkları yaymaz ve önemli yapısal hasarlara da yol açamaz. Rahatsız edici olabilirler, ancak tehlikeli değillerdir.
Bu, kulağakaçanlar hakkında yaygın bir efsanedir. Adlarına rağmen, kulağakaçanlar insanların kulağına girip onları istila etmezler. Bazı rivayetlerin aksine, kesinlikle kulağa girip beyne yumurta bırakmazlar. Kulağakaçanlar karanlık, sıcak ve nemli yerleri sever, bu nedenle uyuyan bir kişinin kulağına girmeleri teknik olarak mümkündür. Ancak bu, son derece olası olmayan bir durum. Kulağakaçanlar kulağımızda uzun süre kalamaz, yumurta bırakamaz veya yuva yapamazlar. Kulağakaçanların kulaklarınıza girmesi konusunda çok fazla endişelenecek bir durum söz konusu değildir.
Kulağakaçanların diğer haşarelerin aksine evlerimizi istila etmek gibi bir amaçları bulunmaz. Ancak kötü hava koşulları veya yavrularının gazete, koli, kitap, bitki aracılığıyla taşınması sebebiyle evlerimize girerler ve burada da hayatlarını devam ettirebilmek için herşeyi yaparlar. Buna üremek de dahil. Bu sebeple evlerimizde kulağakaçan gördüğümüz ilk an profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almamızda fayda olacaktır.
Kulağakaçanlar kış aylarında kış uykusuna yatma eğilimindedir. Soğuktan kaçmak için yeraltına girebilirler. Bununla birlikte, en endişe verici durum, yılın bu soğuk zamanında insanların evlerinin sunduğu korunaklı koşulları sıklıkla tercih etmeleri olacaktır. Bu sebeple kışın onları evlerimizde daha sık görmemiz mümkündür.
Kulağakaçan adını, bir kişinin kulağına girip orada yaşayabileceğini veya beynini istila edebileceğini iddia eden uzun süredir de devam eden çeşitli efsanelerden alır. Herhangi bir küçük böcek kulağınıza tırmanma yeteneğine sahip olsa da, bu efsane tamamen temelsizdir. Kulağakaçanlar insan beyniyle beslenmez veya yumurtalarını kulak kanalınıza bırakmazlar. Nemli, karanlık ve kuytu yerleri sevseler de, kulağımızda uzun süre kalamaz, yumurta bırakamaz veya yuva yapamazlar.
Kulağakaçanları avlamaktan hoşlanan yaygın hayvan türleri arasında kuşlar, kertenkeleler, kurbağalar, kırkayaklar, örümcekler ve sarı ceketler bulunur.
Kulağakaçan mevsimi genellikle ilkbaharın sonlarında ve yaz aylarının başlarında gerçekleşir. Daha soğuk kış aylarında, kulağakaçanlar yer ısınmaya başlayana kadar yeraltında kalacaktır. Anne kulağakaçlar, baharın başında yumurta bırakacak ve hava onlar için tolere edilebilir hale geldikçe gelişeceklerdir.
Kulağakaçanların ortalama 1 yıllık ömürleri vardır. Soğuk hava koşullarında yaşamaları pek mümkün olmasa da, bu haşareler için nem hayati önem taşımaktadır. Genellikle evlerimizde de banyo, mutfak gibi nem açısından zengin bölgeleri tercih ederler.
Dünya üzerinde çok fazla türü bulunan kulağakaçanların, hastalık taşıdıklarına dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Korkutucu bir görünüme sahip olsalar da kulağakaçanlar zehirli değildir, hastalıkları yaymaz ve önemli yapısal hasarlara da yol açamaz. Rahatsız edici olabilirler, ancak tehlikeli değillerdir.
Ülkemizde 20’den fazla türü bulunan kulağakaçanların , dünya üzerinde 2000’den fazla türü vardır.
Kulağakaçanların en sevdiği şey tartışmasız nemdir ! Yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve çoğalabilmeleri için neme ihtiyaç duyarlar. Bunun yanı sıra kulağakaçanlar özellikle çiçeklere, marullara, kerevizlere ve meyvelere de bayılırlar.
Kulağakaçanların kafasında bir beyin, iki göz, iki ince anten ve çiğnemek için tasarlanmış ağız kısımları vardır. Gözler bileşiktir, yani nöronlar aracılığıyla beyne sinyaller ileten ve daha sonra onları yorumlayan yüzlerce ayrı mercekten oluşurlar.
Kulağakaçanların, güve ve kelebek gibi haşarelerin aksine larva dönemleri bulunmaz. Çünkü metamorfoz yani başkalaşım geçirirler. Metamorfoz, böceklerde yumurtadan yetişkine aşamaların değişmesi sürecidir. Kademeli metamorfozda aşamalar oldukça basittir: yumurta, nimf ve yetişkin. Yani larva dönemleri yoktur.
Omurgasızlar, omurgası olmayan canlılardır. Diğer tüm böcekler gibi kulağakaçanlar da omurgasızdır.
Bilimsel adı Dermaptera olan kulağakaçanalar, Forficulidae ailesine aittir.
Kulağakaçanlar evlerimize yarıklar,oyuklar,boşluklar,delikler, açık kapı ve pencerelerden girerler. Eğer varsa bu yerleri onarmak her türlü haşarenin evinize sızmasının önüne geçecektir. Bunun yanı sıra onları evlerimize bizler de taşıyabiliriz. Gazete, kutu, kereste, kitap, bitki ve kolilerler aracılığıyla kulağakaçanları evlerimize getirmemiz mümkün. Evimize böyle şeyleri getirmeden önce mutlaka çok iyi bir şekilde kontrol etmeli ve öyle içeriye almalıyız. Işık da kulağakaçanı çeken şeyler arasındadır. Karanlıkta balkonlarımızın ışıklarını yada ev ışıklarımızı açacaksak mutlaka evin kapı ve pencerelerinin kapalı olduğundan emin olmalıyız. Aynı şekilde diğer tüm haşareler için de alınan bir diğer önlem kapı ve pencerelere takılan sinekliktir. Sineklikler sayesinde evlerinize haşare girmesinin önüne geçebilirsiniz.
Kulağakaçan, iki anteni, altı bacağı, üç vücut parçası ve karnının uç kısmında müthiş bir kıskaç seti olan haşare türüdür.
Kulağakaçan yumurtaları beyaz renktedir ve neredeyse yuvarlak bir şekle sahiptir. Bir dişi türüne bağlı olarak yaklaşık 50 yumurta bırakabilir. Türlere bağlı boyutları da değişkenlik gösterse de genellikle küçüktürler. Yumurtalar, örneğin bir tavuk yumurtasının aksine neredeyse yarı saydamdan daha opaktır.
Kulağakaçanlar yiyecek aramak yada zorlu hava koşullarından korunmak amacıyla evlerimize gelirler.Bu haşareleri genellikle mutfak, banyo, çamaşır odası gibi suyun olduğu yerlerde veya bodrum katları gibi serin, nemli yerlerde daha çok görürürüz.
Kulağakaçanlar, yumurtadan nimf ve erişkinliğe kadar aşamaları değiştirdikleri sırada metamorfoza uğrarlar. Yani bu, kulağakaçanların en az 3 ay ve bazen daha uzun süre aç ve susuz yaşayabileceği anlamına gelir. Kulağakaçan, herhangi bir yiyecek veya su olmadan oldukça uzun bir süre şaşırtıcı bir şekilde yaşayabilir.
Evinizi ilaçlattığınız firmayı çok iyi belirlemeniz gerekir. İlaçlama firması mutlaka size işlem öncesinde ve sonrasında ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi vermelidir. İlaçlama sonrası ilaçlanan bölgeyi 2-3 saat kapalı tutmalı, daha sonra herhangi bir hastalığı bulunmayan sağlıklı bir kişi tarafından içeri girilerek pencere ve balkon kapıları gibi hava sirkülasyonu sağlayan bölümler açılmalıdır. Bu işlemi yapan kişi hızlı bir şekilde dışarı çıkmalı içeride gereksiz yere durmamalıdır. Evi havalandırdıktan sonra temizlik işleminizi yapıp, kullanıma devam edebilirsiniz. Yaptığınız temizlik işleminin ıslak temizlik olmamasına dikkat etmeniz de çok önemlidir.
Yaşam alanlarınızın ilaçlandığı sırada evde bulunmamanız gerekmektedir. Kullanılan ilaçlar solunmamalı aksi taktirde zehirlenmelere yol açabilmektedir. Varsa evcil hayvanınız için de aynı durum geçerlidir. Yapılan ilaçlama işlemini denetlemek isteyenleriniz olacaktır. Ancak bu sağlığınız için çok yanlıştır. Bu nedenle güvenebileceğiniz firmalardan yardım talep etmeli ve bölgeden uzaklaşmalısınız.
Marketlerden,eczanelerden ve birtakım tarım ilacı satan yerlerden bu tür zehirli ilaçları edinebiliriz. Ancak ne kadar etkili oldukları tartışma konusudur. Kulağakaçanları ortadan kaldırmak için en etkili çözüm yolu profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak olacaktır.
Marketlerden,eczanelerden veya tarım ilacı satılan yerlerden bu ilaçları temin edebilirsiniz. Ancak ilaçları kullanırken kendinizi ve sizinle birlikte yaşayan kişileri riske atmamak adına oldukça dikkatli olmanızda fayda var. Bu nedenle işinizi şansa bırakmamalı, mutlaka ilaçlama işlemi için bir profosyonelden yardım almalısınız.
İlaçlama yapılırken, haşarelerin üreme ve gelişme süreçlerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşımaktadır. Yaptırılacak olan ilaçlama belirli aralıklarla ve düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır. Larvalarının gelişim süreçleri de göz önüne alındığında, ilk ilaçlamadan sonra 15 gün arayla bir ilaçlama daha yapılması etkili bir sonuç almanıza yardımcı olacaktır.
Eczanelerde çeşitli haşareler için ilaçlar bulunmaktadır. Bu haşareler için olan ilaçları da eczanelerden temin edebilirsiniz. Ancak bu ilaçların çoğu etkisizdir. Süpermarketlerden ve eczanelerden temin ettiğiniz haşere ilaçları, kokuludur veya diğer toksit maddeler ile zenginleştirilmiştir. Kullanımı ise oldukça basit olan bu ilaçları ilk kullandığınızda etkili olduğunu düşünürsünüz ancak üstünden birkaç gün geçtikten sonra hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir.
Sağlıklı ve garantili bir ilaçlama yaptırmak istiyorsak , uzman bir ilaçlama firmasından yardım almak en doğru seçenek olacaktır. Tüm haşare türlerinde olduğu gibi kulağakaçanlar için de en doğru ilaçlama yöntemini belirlemek çok önemlidir. Haşare probleminizin neden kaynaklandığının, ne tür ilacın kullanılması gerektiğinin,kesin çözüme nasıl ulaşabileceğinizin ve ilaçlama işleminden önce ve sonra neler yapmanız gerektiğinin bilgisi sizlere mutlaka verilmelidir.
İlaçlama yapıldıktan sonra 24 saat ıslak temizlik yapmamalısınız. Yapılan ilaçlamanın etkili bir sonuç verebilmesi için belirli aralıklarla düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Evinizi sık sık süpürmeli, silmeli ve havalandırmalısınız. Varsa evcil hayvanınızın temizliği de oldukça önemlidir. Tüm haşarelerde olduğu gibi kulağakaçanlarda da en önemli konu -ilaçlama da yaptırsak- temizliktir. Evinizin temizliğine önem vermeniz, ilaçlamanın da ömrünü uzatacaktır.
Haşare ilaçları yoğun kimyasallar içerir,evde yapılması mümkün değildir. Bunun yerine profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almanız en doğru seçenek olacaktır. Unutmayın, haşareler sağlığınızdan daha kıymetli değildir.
Haşare ilaçları, içerdiği ağır kimyasallar sebebiyle insan sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu sebeple kulağakaçan ilaçlamasını kendi başınıza yapmayınız. Eczanelerden satın alacağınız ilaçlar etkili bir sonuç almanızda size yardımcı olmayacak aksine zaman kaybı yaşamanıza sebep olacaktır. Mutlaka bir profosyonelden yardım alınız.
Diğer tüm haşarelerde olduğu gibi kulağakaçanlardan kurtulmak için de en sağlıklı, en güvenilir ve en kesin çözüm yolu ilaçlama yaptırmaktır. Kulağakaçan istilasıyla karşı karşıya olabilirsiniz. Bu yüzden vakit kaybetmeden profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almalısınız.
Kulağakaçanlar için en uygun ilaçlama zamanı bahar ve yaz aylarının başlangıçları olacaktır. Ancak her mevsim evlerimizde kulağakaçan olmasının mümkün olabileceğini unutmamakta fayda var. Kulağakaçan ilaçlamasında dikkat etmemiz gereken en önemli şey, tüm haşare türlerinde olduğu gibi zamandır.En başından alınacak önlemler en etkili çözümleri de beraberinde getirecektir.
Borik asit tuzu kulağakaçanların anında ölmesi için kullanılan çözümler arasındadır. Ulaşamadığınız yerlere bu tozu serperek kulağakaçanları öldürebilirsiniz. Kulağakaçanlar bu toza maruz kaldıklarında kısa süre sonra ölürler. Ama tabiki de en kısa sürede ve kesin bir çözüm yolu istiyorsak, en güvenli ve sağlıklı yol ilaçlama yaptırmak olacaktır. Bunun içinse profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alabilirsiniz.
Pek çok dişi kulağakaçan iki sefer yumurta bırakır, ancak bazıları altıya kadar, bazıları ise bir taneye kadar yumurtlar. İlkbahar veya yaz aylarında, sıcaklığın o kadar çok olmadığı erken dönemde bırakılan yavruların yumurtadan çıkması, sıcaklığın en yüksek olduğu yaz ortasında bırakılanlara göre daha uzun sürmektedir.
Kulağakaçanlar karanlık ve nemli ortamlarda yaşama eğilimindedir. Tomruk, yaprak, çim kırpıntıları ve ağaç kabuğu altında çok sayıda bulunurlar. Kulağakaçanlar kış aylarında ise kış uykusuna yatma eğilimindedir. Bazen de soğuk hava koşullarından korunmak amacıyla evlerimize sığınırlar. Evlerimizin özellikle nem oranı yüksek banyo, mutfak, kiler gibi yerlerinde daha çok görülürler.
Kulağakaçanların henüz yeni anne olanları ilkbaharı yumurtalarını ve genç yavrularını koruyarak geçirirler. Kulağakaçan nimfleri ilkbaharda olgunlaşır ve Mayıs sonu veya Haziran başında tam yetişkinliğe yakın bir şekilde ortaya çıkar.
Kulağakaçanın ingilizce karşılığı “Earwig” dir. Ortak terim, kulağakaçan, “kulak” anlamına gelen Eski İngilizce ēare’den ve “böcek” anlamına gelen wicga’dan türetilmiştir. İsmin daha çok, kulağakaçanların kulaktan insanların beynine girip yumurtalarını oraya bıraktığı bir efsane ilgili olduğu düşünülmektedir. Bu söylenti tamamen yanlıştır. Söylentinin aksine kulağakaçanlar kulağımıza girip beynimize yumurtalarını bırakmazlar. Hatta insanlardan mümkün olduğunda uzak kalmayı tercih ederler.
Kulağakaçanlar diğer haşare türlerinin aksine eviniz için doğrudan bir tehlike oluşturmasa da, bir tehdit oluşturmadıklarını asla düşünmemelisiniz. Kulağınıza yumurtalarını bırakan ya da uyurken evinizde yemek yemeleri konusunda endişelenmenize gerek olmasa da, bunlar göz ardı etmemeniz gereken bir uyarı işaretidir. Her zaman bir istilayla karşı karşıya kalabileceğinizi unutmayın. Kulağakaçanlardan kurtulmak istiyorsanız, vakit kaybetmeden bir ilaçlama firmasından yardım alın.
Yumurtalar yaklaşık 7 günde çatlar. Anne, yumurtadan çıkan nimflere yardım edebilir. Nimfler yumurtadan çıktıklarında, yumurta kılıfını yerler ve anne ile yaşamaya devam ederler. Nimfler çoğunlukla ebeveynlerine benzerler, sadece daha küçüktürler ve annelerinin altında yuva yaparlar. Anneler, nimfler ikinci tüylerini alana kadar onları korumaya devam ederler.
Kulağakaçanlar, evinizde su hasarı olduğuna dair bir işaret olabilir. Bu, kırık bir sisteminden kaynaklanıyor olabilir. Kulağakaçanların nemli ortamlara ihtiyacı olduğunu ve bu ortamları çok sevdiğini unutmamak gerekir. Eğer böyle bir sorundan şüpheleniyorsanız, en kısa sürede bu hasarı gidermenizde fayda var.
Kulağakaçanlar sosyal böcekler değildir, bu nedenle arılarda ve hatta termitlerde karşılaşılan kraliçe, kral veya koloni işçisi sınıfları yoktur. Ayrıca yuva da yoktur, bu nedenle arı kovanı gibi tek bir yerde istila görülemez. Kulağakaçanların alışkanlıkları ve yaşam alanı sık sık değişir.
Kulağakaçanlar böcek larvalarının yanı sıra yaprak bitleri, akarlar ve istenmeyen nematodlar gibi rahatsızlıkları yedikleri için kompost yığınlarında ve avcı olarak faydalı haşarelerdir. Kulağakaçanlar aslında her yerde bulunabilir ve öncelikle çürüyen organik maddelerle ve diğer haşarelerle beslenirler.